"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/106 Esas, 2022/1956 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçaabat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/41 Esas, 2021/238 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 325 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde düzenlenen kamulaştırmalarda öncelikli olarak uygulanması gereken satın alma usulü yöntem ve içeriğinin uygulanamadığını, mahkemece yapılacak tespitte gayrimenkul değerleme uzmanı ya da arsa arazi değerleme hususunda yüksek lisans yapmış bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle keşif icra edilmesi ve dava tarihi itibari ile gerçek alım satım karşılığını oluşturan piyasa değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın tüm olumlu ve olumsuz yönleri tek tek incelenerek üstün ve eksik yanların açıklanması gerekirken bilirkişi raporunda soyut değerlendirmelere gidildiğini, özelliklerine göre karşılaştırmalı bir puan cetveli çıkartılmadığını, raporun denetime elverişli olmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin kanuna aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; uydu görüntüsüne göre dava konusu taşınmazın oldukça merkezi noktada olmasına rağmen, emsallerin dava konusu taşınmaza uzak ve tarla görünümünde olduğunu, dava konusu taşınmazı 5 kat ticari ve konut yapılaşmasına müsait imar parseli olmasına rağmen emsallerin yapılaşma hakkı bulunmayan plansız sahada kaldığını, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi dikkate alınarak rapor hazırlanması gerektiğini, emsal olarak bildirdikleri 244/4 parseldeki 11 nolu bağımsız bölüm satışının emsal alınmama nedenlerinin de yerinde olmadığını, seçilen emsallerin uygun emsal olmadığını, emsal alınan taşınmazların etrafında her hangi bir yapılaşmanın olmadığını, belirtilen kamu binalarına yaklaşık 10-16 km mesafede bulundukları dikkate alındığında, dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde bu emsallerin dikkate alınamayacağını, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlardan 3,4 kat daha değerli kabulü ile 316,00 TL takdir edilmesinin hatalı olduğunu, kısmi kamulaştırma ile kamulaştırma öncesi imar yolu ile hemzemin iken kamulaştırma sonrası davacı kurum tarafından imalatı yapılacak 3,30 metre ve 4,20 metre yüksekliğindeki duvar inşaatı ile dava konusu taşınmazın kamulaştırma alanı dışında bırakılan 1.249,45 m²lik kısmında kamulaştırma öncesine göre karayolu ile hemzemin olan durumunun 4 metre yükselmesi ile değer düşüklüğüne uğrayacağını, bilirkişi raporunda yol kotundan kaynaklı değer düşüklüğü olup olmadığının da tartışılmadığını belirtilerek kararın kaldırılması talep edilmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile istinafa gelenin sıfatı dikkate alındığında, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak emsalin üstün ve eksik yönleri karşılaştırılmak suretiyle arsa m² değerinin belirlenmesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıyasi emsal kabul edilen taşınmazlardan Şinik Mahallesinde bulunan 104 ada 112 parsel sayılı taşınmazın satış akit senedine göre, satışın anne-oğul arasında olması nedeniyle emsal olarak alınması yerinde değil ise de aynı raporda Alazlı Mahallesinde bulunan 123 ada 23 parsel sayılı taşınmazın da emsal olarak değerlendirildiği ve aynı metrekare bedeline ulaşıldığı, Alazlı Mahallesinde bulunan 123 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 07.07.2017 tarihli satışının kıyasi emsal olarak alınmasında, taşınmazın üzerinde bulunan meyve ağaçlarına maktuen değer verilmesinde ve taşınmazın üzerinde bulunan yapılara ise yıpranma payları düşülerek resmi birim fiyatları üzerinden değer biçilmesinde, davanın niteliği gereğince davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinde ve kamulaştırma bedelinin kararın kesinleşmesi beklenmeden davalılara ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin kıyasi emsal olarak alınmasını istediği 244 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 11 nolu bağımsız bölümü işyeri niteliğinde bulunduğundan ve taşınmazın değeri içerisinde işyerinin ticari değeri de bulunduğundan, ticari amaçlı satışın değerlendirmede esas alınmaması yerinde olduğu, kamulaştırmadan arta kalan 1249,45 m² yüzölçümlü bölümünde kamulaştırma sonrasında kot yükselmesi nedeniyle değer düşüklüğü oluştuğu iddia edilmiş ise de kamulaştırma planında kotu karşılayacak yükseklikte duvar yapılması öngörüldüğünden ve taşınmazın ticari faaliyet içermeyen ayrık nizam konut imarlı alanda bulunması nedeniyle mahkemece arta kalan alanda değer düşüklüğü oluşmayacağının kabul edilmesinde isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin bu yönlere değinen istinaf itirazları yerinde görülmemiş, ancak, dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasına karar verilmesi istenen alanın 627,85 m² olduğu ve bedelin de bu alan üzerinden hesaplandığı halde infazda tereddüt oluşturacak şekilde 625,85 m² alan üzerinden karar verilmesi yerinde değil ise de bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu, 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki yapılara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yayımladığı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğe göre resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı da düşülmek suretiyle taşınmazın üzerinde bulunan meyve ağaçlarına maktuen değer verilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARARAçıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.