"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 8855 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan kısmının bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma işleminin bağımsız bölüme zarar verdiğini, değerini düşürdüğünü, kamulaştırmadan arta kalan bölümdeki değer düşüklüğünün bedele eklenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; direk yeri için kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını, direk inşa edildiğinde yapının bulunmadığını, bu hususa ilişkin 2002 yılına ait uydu görselini sunduklarını, değer düşüklüğünün söz konusu olmadığını, emsalin imar parsellerinden seçilmesi gerektiğini, emsal karşılaştırmasının uygun olmadığını, eski irtifak nedeniyle değer düşüklüğünün daha yüksek hesaplanması gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arsa birim fiyatının düşük hesaplandığını, taşınmazın geri kalanının kullanılamaz durumda olduğunu, kalan kısımda iş yerlerine zarar verildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada bulunan 05.01.2022 tarihli bilirkişi raporunun, 2942 sayılı Kanun'un değer belirlemeye esas düzenlemelerine teknik olarak uygun olduğu, dosya kapsamında dava konusu taşınmaz ve emsale ilişkin kayıtların toplandığı, bilirkişi raporunun, dava konusu taşınmazın niteliğine uygun olarak düzenlendiğinin görüldüğü, alınan emsalin uygun olduğu, gelen müzekkere cevaplarına göre, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla imar parseli, emsalin ise satış tarihi itibarıyla kadastral parsel olduğundan, değer tespiti sırasında, dava konusu taşınmaz imar parseline dönüştürülürken %35 oranda kesinti yapıldığından, dava konusu taşınmazdan yapılan kesinti (%35) oranının, tam bir sayıdan çıkartılmak suretiyle bulunan (1-0,35)= 0,65 oranın dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu bulunan m² birim bedeline bölünerek yapılmak suretiyle birim bedelin 3.364,00 TL olarak tespit edildiği, tapu kaydı üzerinde bulunan TEK lehine tesis edilmiş 530,00 m²lik irtifak hakkının yarattığı değer düşüklüğü de nazara alınarak, birim bedelin 2.254,00 TL olarak belirlenerek, taşınmazın kamulaştırılan 76,38 m²lik kısmının, zemin kamulaştırma bedelinin 172.160,00 TL olarak; taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan (1.583,00 m² - 76,38 m²)= 1.506,62 m²lik kısmında, elektrik direğinin bulunduğu konum itibarıyla, 8855 ada 12 parselin cephesini kapatması, parsele giriş-çıkışı engellemesi ve taşınmaz üzerindeki işyerinin görüntüsünü kapatması sebebiyle, %5 oranında değer düşüklüğü belirlenerek, 169.769,00 TL değer düşüklüğü bedelinin de taşınmazın kamulaştırılan kısmının zemin bedeline eklenmek suretiyle, kamulaştırma bedelinin belirlenmiş olmasının doğru olduğu kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile birlikte davalıya ödenmesine karar verilen 183.312,00 TL bedelin, davalıya ödenmiş olduğundan bahisle, bu bedelin ödenmesi yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş olması, işbu bedele ilk karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerektiği ve ilk kararda üçer aylık vadeli hesaba yatırılmış olan bedelin nemasıyla birlikte ödenmesine karar verilmemiş olması ile fazla bloke edilmiş olan bedelin iadesine karar verilmemiş olması olması nedenleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; eski irtifak nedeniyle uygulanan değer düşüklüğünün yüksek belirlendiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısımda daha fazla değer kaybı olduğunu, taşınmazın ticaret hayatında kullanılmasının hemen hemen imkânsız hâle geldiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. İlk kararla hüküm altına alınan bedelin ödenmesi, bu bedele faiz uygulanması ile ilk kararda üçer aylık vadeli hesaba yatırılmış olan bedelin nemasıyla birlikte ödenmesine ve fazla bloke edilmiş olan bedelin iadesine karar verilmesi de doğrudur.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Davaya konu elektrik direğinin taşınmaz üzerindeki yapılaşmadan önce inşa edildiği beyan edildiğinden, elektrik direğinin fiilen inşa edildiği tarihin davacı idareden, taşınmaz üzerindeki yapının inşa tarihinin ise ilgili Belediye Başkanlığından sorularak, elektrik direğinin yapının inşa tarihinden önce yapılmış olması hâlinde, şartları oluşmadığından taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde değer düşüklüğü bedeline hükmedilemeyeceğinden, belirtilen hususta gerekli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde değer düşüklüğü bedelinin hüküm altına alınması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilin ise diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.