"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/860 Esas, 2022/2336 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/516 Esas, 2021/229 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilinin tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Van ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2785 ada 13 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız el atılması nedeniyle, irtifak bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen bedelinin davalı idareden tahsiline ve bu hakkın davalı idare adına tesciline, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilinin istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı TEİAŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararının usul ve Kanuna aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz uygulama görmediği için düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerektiğini, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan çok daha değerli olduğunu, aralarında oldukça mesafe bulunan taşınmazın dava konusu taşınmaza emsal olmayacağını, değer düşüklüğü oranın %50 olarak hesaplanmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, arazinin tamamının kamulaştırılmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazda irtifak hakkı tesisinden dolayı meydana gelen değer kaybının yüksek çıkarılmasının maliyeti artırmaya sebep olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve Kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmaz üzerinden geçen enerji nakil hattı için el atılan alan bedeli yerine, irtifak kamulaştırma bedeli verilmesi gerektiği, hükmedilen bedele yasal faiz uygulanması ve 7421 sayılı Kanun'un 5/son maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen "Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir" şeklindeki ek 4 üncü maddeye göre davalı idare tarafından ödenmesi gereken harcın maktu olarak belirlenmesi gerektiği yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; artırılan bedele ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğinin, kısmi kabul nedeni ile davalı idare lehine vekâlet ücretinine hükmedilmesi gerektiğini, tapu kaydında bulunan takyidatların bedele yansıtılması gerektiğini ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “..Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulün
4. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü, ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu Van ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2783 ada 13 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı bedelinin tespit edilmesi yerindedir.
3.Kamulaştırmasız el atma davalarına 2942 sayılı Kanun'un değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca, arsalara değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre bedel biçilmesi gerekir.Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihlerindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle dava konusu taşınmaza değer biçilmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile emsal olarak alınan Kalecik (...) Mahallesi 397 parsel taşınmazın yüz ölçümünün çok farklı olduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın farklı mahallelerde olup, aralarındaki uzaklığın kuş uçuşu 4.900 metre olduğu, parsel sorgu sisteminden de yapılan karşılaştırma da emsal taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında % 45 değerde kabul edilerek değer biçen inandırıcı olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması yerinde değildir.
4. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirmiştir.
5.7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış olup bu tarihten sonraki el atmalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da bir düzenleme bulunmadığı, bu davada yasal kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında fiilen el atılan taşınmaz bedeli yönünden nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekir .
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğine iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.