Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2021 E. 2023/8825 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan arazi niteliğindeki taşınmaza, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin doğru olduğu, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının takdirinde bir isabetsizlik görülmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2941 Esas, 2022/2218 Karar

KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/819 Esas, 2021/407 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, ... ilçesi, ... köyü 16 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili Av. ... cevap dilekçesinde özetle; hukuka ve hakkaniyete aykırı şekilde kamulaştırma işlemi yapıldığını, her ne kadar acele kamulaştırma işleminde kanun kurumlara taşınmaz sahibine bilgi verilmeden dava açma, şerh düşme ve değer hesaplama imkanı vermiş ise de bu hususların ve hesaplamaların hakkaniyete uygun olması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranın yanlış hesaplandığını, objektif değer artışı hesaplanırken büyük miktarlı ve şehir merkezine yakın bir taşınmaza %100 objektif değer artışı uygulamasının hukuka aykırı olduğunu kıymet takdiri yapılırken ekonomik değeri düşük olan tarımsal bitkilerin esas alındığını, taşınmaz üzerinde yer alan meyve ağaçları ve yapıların toplam bedelinin hesaba dahil edilmediğini, Muş Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/19 Esas sayılı dosyasında tespit yapıldığını raporu dosyaya sunacaklarını, taşınmazın konumu ve özelliklerinin dikkate alınmadığını, bölge şartları ve tarım arazileri göz önünde alındığında davalılara ait taşınmazın 1. sınıf kuru tarım arazisi niteliğinde olduğunu; ancak raporda 3. sınıf tarım arazisi olarak değerlendirildiğini belirterek mahkemece yapılacak keşif ile itirazlarının değerlendirilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin acele kamulaştırma dosyasında belirlenen kısmının mahsubuyla bankaya depo edilen bakiye fark bedele 30.04.2020 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilerek, derhal davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ve taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin (c) bendi uyarınca tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; münavebe ürün gelirinin aşırı yüksek olduğunu, giderlerinin ise tam tersine düşük gösterildiğini, bu açıdan gider tablosunun gelir tablosunun 1/3'ünden az olamayacağını ve bilirkişilerden bu doğrultuda rapor alınması gerektiğini, yörede hakim olan ürünlerin alınması gerektiğini, taşınmazın değerini yükseltmek için sebze ürününün münavebeye alındığını, düz yerlerde kapitalizasyon faiz oranının %5 alındığını oysaki dava konusu taşınmaz için %6-7 alınması gerektiğini, taşınmazın kuru arazi vasfında olduğunu, davacı idare lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların uzlaşamaması sonucu davacı tarafça kamulaştırma bedel tespit davası açıldığını, ancak bu davaların kötü niyetli bir şekilde bekletilerek toplu halde 31.12.2019 tarihinde açıldığını ve tarımsal veri olarak da 2019 yılı verilerinin alındığını, oysaki 2020 verilerinin alınması gerektiğini, münavebe de ekonomik değeri az olan buğday-şeker pancarı ve karpuz esas alındığını, uygulanan %5 kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranına itiraz ettiklerini, bilirkişi raporunda bazı kalemlerinde üretim masrafının brüt gelirin yarısından fazlasına tekabül edecek şekilde hazırlandığını, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mevcut taşınmazın bulunduğu bölge tarımsal faaliyetler için oldukça uygun olan sulu tarım arazileri olup ürün yetiştirilirken, üretici tarafından ciddi bir masraf yapılmadığını; ancak hükme esas raporda ciddi bir masraf çıkartıldığını, davalıya ait taşınmaz üzerinde birden fazla meyve ağacı ve yaban ağaç ile birlikte bir ev olmasına rağmen, taşınmazın sular altında olması sebebi ile bu muhdesatların bedelinin değerlendirilmediğini; ancak Muş Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/19 Esas dosyasında buna ilişkin gerekli bilgiler olmasına rağmen değerlendirilmediğini aynı dönem Diyarbakır Kulp ilçesindeki kamulaştırmalarda bilimsel veriler kullanıldığı için dönüm başı kamulaştırma bedelinin daha yüksek hesaplandığını, yine aynı bölge de aynı Mahkeme tarafından kamulaştırmaya tabi tutulan taşınmazlar ile ilgili yapılan değer tespitinde taşınmazın dönümü için biçilen değer 22.35 TL olmasına rağmen dava konusu taşınmaz için düşük bir bedele hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin doğru olduğunu, yörede mutat olarak ekilen kuru arazi ürünlerin münavebesi ile bedel belirlenmesinde ve taşınmazın özelliklerine göre uygulanan objektif değer artışı ile taşınmazın niteliğine uygun oranda kapitalizasyon faizi uygulanmasında ve birim m² bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak Siirt iline ait 2018 yılı kesin ağaç maktu değer tablosu Siirt İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden celp edilerek dava konusu taşınmazda bulunan 15 yaşlarında 2 adet elma ağacı için 500 TL, 20 yaşlarında 1 adet ceviz ağacı için 3.000 TL maktu değer takdir edildiği, bu durumda 2 adet 15 yaşında elma ağacı değeri 1000 TL, 1 adet 20 yaşında ceviz ağacı bedeli 3.000 TL ve zemin kamulaştırma bedeli 95.461,50 TL olmak üzere toplam kamulaştırma bedeli 99.461,50 TL olanak tespit edilmesi gerektiğinden ve dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekille temsil edilen davalılara ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru görülmediğinden bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine, davacı idare vekilin başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yerel mahkeme kararını kaldırılarak aleyhe karar verildiğini, yeniden tesis edilen karar da daha önce hesaplanmayan meyve ağaçları değerleri hesaplanmasına rağmen kamulaştırma bedeli daha düşük gösterildiğini, dava konusu 16 parsel sayılı taşınmaz için Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/19 Esas sayılı değişik iş dosyasında yapılan keşifte 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ev olduğuna ilişkin açık tespit olmasına rağmen ve kararda yine söz konusu evin 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde olduğu belirtilmesine rağmen, "dava konusu taşınmazda ev olmadığı anlaşıldığından yapı bedelinin verilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir," şeklinde karar verildiğini, davacının mülkiyet hakkına açıkça yapılmış bir ihlal olduğunu, ağaç bedelleri için 2018 yılının baz alınmış olması hukuka aykırı olup dava tarihine göre hesaplanması gerektiğini, aynı kamulaştırma kararı doğrultusunda açılan ve Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1337 Esas, 2021/837 Karar sayılı ilamı ile karara çıkan ve özellikle objektif değer artışının uygulanmaması sebebi ile istinaf konusu edilen karar, aynı Bölge Adliye Mahkemesi Dairesinin 24.11.2022 tarihli ve 2021/2785 Esas, 2022/2061 Karar sayılı ilamı ile en az %10 oranında objektif değer artışının uygulanmaması sebebi ile kaldırılmasına karar verildiği halde, söz konusu dosyamızda da objektif değer artışına hükmedilmemesine rağmen istinaf başvurusunun esastan reddedildiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Muş ili, ... ilçesi, ... köyü 16 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak; dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve taşınmazın belirtilen özelliklerine göre objektif değer artış oranı takdir edilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir..

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar ... vd. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.