Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2029 E. 2023/7493 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu kabul ederek emsal karşılaştırılması yoluyla değerini tespit etmesi ve bedelin davalı idareden tahsiline karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1458 Esas, 2022/2660 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Güroymak Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/157 Esas, 2022/142 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Bitlis ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 966 (yeni: ... Mahallesi 1200 ada 8 parsel) sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen kullanıldığını bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz ile ilgili idarenin kamulaştırmasız el atma olgusunun varlığını içeren herhangi bir işlemi olmadığını, taşınmazın değerinin düştüğü, kullanılamadığı gerekçesi işbu dava açısından kamulaştırmasız el atma değil idari yargıda tam yargı davasının konusunu oluşturabileceğini, idarenin kamulaştırmasız el atmaya konu olabilecek sahiplenme amacını içeren hukuka aykırı bir eyleminin söz konusu olmadığını, bu sebeple hukuka aykırı söz konusu davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin alınan son bilirkişi raporu ile artması gerekirken azalmış olmasının yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazın emsal alınan taşınmaza olan değerinin objektif olarak değerlendirilmesi halinde dava konusu taşınmazın çok daha değerli olacağını ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından dava dilekçesine karşı sundukları beyan dilekçesi ve eklerinde sunulan kamulaştırmaya ilişkin evrakların yeterince incelenmediğini, gerekçeli kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, gerekçeli karara dayanak yapılan bilirkişi raporuna ve ek rapora karşı kabul anlamına gelmemek kaydıyla itiraz ettiklerini, birim fiyat tespitinde kullanılan emsal taşınmaza ve mukayese kriterlerine itiraz ettiklerini ve ek rapor alınmasını talep ettiklerini, aynı taşınmazın güncel değerli satış tarihi varken önceki satış tarihi baz alınarak emsal alınmasının yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, bilirkişi kurulu tarafından kullanılan emsalin ticari alan içerisinde olduğu için kıymet takdirinde kullanılmaya uygun olmadığını, kıymet takdirinde kriterlerin 0,15-,1 gibi değerlerle değil 0-100 aralığında olması gerektiğini, taşınmazların bulunduğu ilçede 2015 yılından bu yana yol güzergahında taşınmazın değerine etki eden hiçbir gelişme yaşanmamış olduğu halde taşınmazın değerinin neden 4 kat arttığının raporda açıklanmadığını, ihale yoluyla yapılan satışların kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında emsal kabul edilemeyeceğini, kamulaştırmasız el atma olgusu 1983 yılı öncesinde gerçekleştiği yargılama safhasında sabit olduğu için yerel mahkemece davacı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedellerin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğu, bedel ve vekâlet ücretine ilişkin hükümler yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.