Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2095 E. 2023/9822 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin gelir metoduna göre yaptığı bedel tespitinin ve objektif değer artışını belirlerken taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve irtifak hakkına konu olan bölümü dikkate almasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı idarenin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2034 Esas, 2022/2336 Karar

KARAR : Esastan ret/ Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/66 Esas, 2020/49 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare vekili yönünden esastan reddine, davalı vekili yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Muğla ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 54 ada 39 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedellerinin tespiti ve irtifak hakkının davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle, kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin senelerdir binbir emekle meydana getirdiği bu organik tarım arazisini kamulaştırma adı altında bozmak istediğini, bu kamulaştırma sonrasında arazinin sadece kamulaştırılan kısmının değil büyük bir alanın nakil hatlarından dolayı kullanılamaz hale geleceğini, bu davaya dayanak yapılan kamulaştırma işleminin iptali için Muğla 2. İdare Mahkemesinin 2019/554 Esas sayılı dosyası ile iptal davası açtıklarını, bekletici mesele yapılmasına, karar verilmesini belirtilen sebeplerle davacı idare tarafından usulü şartlara uyulmadan açılmış olan bu davanın öncelikle usulden reddine, usuli itirazlarının yerinde görülmemesi halinde sakat ve kamu yararına aykırı bir idari işleme dayanılarak açılmış olan bu davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakları bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, objektif değer artışının en fazla %50 uygulanması gerektiğini, müvekkili kurumun belirlediği tahmini bedel raporundaki bedel üzerinden kamulaştırma kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirleterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmanın ne şekilde yapılacağına ilişkin yasal düzenlemelerin 2942 sayılı Kanun'da açıkca belirtildiğini, kamulaştırmada öncelikle satın alma usulünün denenmesi gerektiğini, Kanun'un 8 inci maddesinde belirtilen satın alma usulü yerine getirilmediğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, kamulaştırma sonrasında sadece arazinin irtifak hakkı kurulan yerinin değil tarlanın bütünündeki organik tarımın bundan olumsuz etkileneceğini, kamulaştırma kararı alınan taşınmazın hemen üzerinde Hazineye ait 100.000 m² civarında taşınmaz bulunduğunu, davacı idarenin müvekkiline hiçbir bedel ödemeden elektrik hattını Hazineye ait araziden geçirmesinin mümkün olduğunu, dava konusu kamulaştırma kararının iptali için Muğla 2. İdare Mahkemesinin 2019/554 Esas sayılı dosyası ile yürütmeyi durdurma talepli olarak iptal davası açtıklarını, açılan iptal davası sonunda davalı idarenin yapmış olduğu idari işlemin iptal edilmesi durumunda mevcut davanın konusunun kalmayacağını, bu nedenle Muğla 2. İdare Mahkemesinin 2019/554 Esas sayılı iptal davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, bilirkişi raporun yeterli olmadığını, objektif değer artışının düşük uygulandığını, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlar ile değerlerinin kıyaslanmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın, %72'sinin sulu kapama zeytinlik niteliğinde olduğu, kalan %28'lik alan üzerinde de zeytinyağı fabrikası ve bağlantılı yapıların olduğu kabul edilerek, 2019 yılı tarımsal verileri hazır olmadığından, 2018 yılı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün, zeytin ürününe ilişkin maliyet cetveli kullanılarak, bulunan net gelir üzerinden endeks uygulanmak suretiyle 2019 yılına taşınarak net gelir hesabı üzerinden bedel tespiti yapılması, zeytin ürününün var yılı yok yılı yaşayan ürün olma özelliği nedeniyle son 2 yılın verim ortalaması alınarak hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi, maliyet cetvelinde yer alan üretim giderinin brüt gelirin %50'sine yakın olması halinde ekonomik tarımdan bahsedilemeyeceği gibi üretim giderinin brüt gelirin 1/3'ünün altında da alınamayacağının dikkate alınmaması doğru görülmeyerek verim, fiyat ve maliyet olarak ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2019 verilerine itibar edilerek, taşınmazın %28'inin zemin değerinin de tarla olarak belirlenmesi gerektiğinden karpuz, buğday, patates, arpa ürünlerine ilişkin olarak da ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2019 verilerine itibar edilerek, sulu tarım arazisinde kapitalizasyon faizi %4 alınarak ve taşınmazın niteliklerine göre belirlenen %200 objektif değer artışının da makul olduğu görülerek yeniden hesaplama yapılıp bedel belirlenerek, mahkeme kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü, 10 uncu ve 11 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kısmen kapama zeytin bahçesi kısmen arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak, değer biçilmesi ve aynı maddenin son bendi uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve irtifak hakkına konu olan bölüm dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu irtifak hakkının idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi uygundur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.