"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1920 Esas, 2022/1621 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/285 Esas, 2018/417 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesine başvuruların esastan reddine, kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve asli müdahil Orman İşletme Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 494 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Ömerli Barajı 300 metre mutlak koruma alanında bulunduğunu, uzun yıllar davacı tarafından kamulaştırma kararının işleme konulmadığını ve davacı idare tarafından gönderilen davet üzerine idareyle yapılan görüşmede uzlaşamadıklarını, davaya konu taşınmazın Belediye mücavir alan içerisinde kaldığını, Belediye hizmetlerinden yararlandığını, bu nedenlerle arazi olarak üstün vasıfta olduğunu, taşınmazın Kurtköy havaalanı ve yerleşim yerlerine yakın oluşu, şehrin gelişme alanında bulunması, toprağın yapısı itibarıyla da yüksek verimli olması dikkate alınarak yapılacak keşifte objektif unsurların dikkate alınmasını, taşınmazın gerçek kamulaştırma bedelinin tespiti yapılarak davalılara hisseleri oranında yasal faizi ile birlikte ödenmesini ve dava açılmayan malik ...'ın davaya dahil edilmesini talep ettiği görüldü.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın takiydatlardan ari olarak tesciline karar verilmesi gerektiğini, kavun fiyatının yüksek alındığını, objektif değer artış oranı ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, Yargıtay’ın emsal içtihadında da “Kapitalizasyon faizinin belirlenmesine esas olan özellikler, objektif değer artırıcı unsur olarak kullanılamaz” denildiğini, huzurdaki davada da bilirkişilerce aynen bu şekilde hareket edildiğini ve aynı özellikler hem kapitalizasyon faizinde hem de objektif değer artışı özelliklerinde kullanıldığını ileri sürmüştür.
2.Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, bilirkişi raporunun usul ve kanuna uygun hazırlanmadığını, taşınmazın sulu tarım arazisi vasfında olduğunu, 2015 yılı verilerinin kullanılmamasının hatalı olduğunu, 525 sayılı parselle ilgili Yargıtay 5. Hukuk Dairesince bozma kararı verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artış oranlarının taşınmazın nitelik ve konumuna uygun düştüğü, değerlendirmeye alınan ürün verilerinin resmi veriler ile uyumlu olduğu anlaşıldığından, davacı idare vekilinin ve bir kısım davalılar vekili Av. ... Doğan'ın istinaf itirazları yerinde görülmediğini, ancak faiz başlangıç tarihinin 23.02.2016 olarak gösterilmesi gerekirken, yazılı şekilde faiz hükmü kurulması doğru olmadığı gibi Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve asli müdahil Orman İşletme Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Asli Müdahil ... Orman İşletme Müdürlüğü temyiz dilekçesinde özetle; orman alanlarının kamulaştırmaya tabi olamayacağını, yine özel mülkiyete de tabi olamayacağının açık olduğunu, bu sebeplerle verilen kararın bozulması gerektiğini, söz konusu mahalde orman alanı içinde kalan 248 m²lik alanın ormana terkin edilmesi ve kamulaştırma işleminin bundan sonra yapılması gerektiğini gerekli taleplerinin dikkate alınmadan karar verildiğini bu sebeplerle söz konusu kararın bozulması talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 494 parsel sayılı dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalılara ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir
VI. KARAR
Davacı idare ve asli müdahil ... Orman İşletme Müdürlüğü vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, asli müdahil harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.