"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1377 Esas, 2022/2016 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/435 Esas, 2021/215 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddi ile kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 227 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna göre takdir edilen bedelin taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğunu, davacı idarenin planlama haricinde el atma gerçekleştirdiğini, emsal değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, taşınmazın önemli bir konumda bulunduğunu, tekrar inceleme yapılması gerektiğini beyan etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; münavebe ürünlerinin fiyatları yüksek alınmak suretiyle fahiş bir bedele ulaşıldığını, kapitalizasyon faiz oranının yüksek alındığını, kapitalizasyon faiz oranının belirlenmesinde esas alınan unsurlarla mükerrer şekilde objektif değer artışı uygulandığını ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, raporda itirazlarının değerlendirilmediğini, taşınmazın kıymetli bir bölgede bulunduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan çeşmenin kullanılamaz hâle geldiğinden bedelinin hesap edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde bulunduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun, idare yararına usulü kazanılmış hak teşkil ettiğinden, davalılar tarafından kullanılamaz hale geldiği iddia edilen çeşme bedelinin hesaplanmamasının da yerinde olduğu, mahkemece iade kararı doğrultusunda işlem yapıldığı; ancak hükme alınan bilirkişi raporunda kamulaştırma bedeli 2.777.575,18 TL olup acele el koyma dosyasında depo edilen kısmın mahsubu ile fark bedel 444.813,09 TL olacağı ve idarece fazladan yatırılan 152,19 TL'nin idareye iadesi gerektiği hâlde, sehven kamulaştırma bedeli 2.663.344,78 TL alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olduğundan düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesinde, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurullarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Acele el koyma dosyasında yatırılan kamulaştırma bedelinin mahsubu ile fark bedel 444.631,08 TL olduğu hâlde, 444.813,00 TL olarak yazılması yerinde değildir.
5. Belirlenen kamulaştırma bedelinden 79.016,14 TL kısmının kaldırma öncesi 24.07.2020 tarihli kararla derhâl ödenmesine karar verildiğinden bu kısım yönünden 24.07.2020 tarihine kadar, 251.384,55 TL'lik kısmına ise 25.02.2019 tarihinden 01.04.2021 tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken son karar tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin (B-1) numaralı alt bendinde bulunan "444.813,00" sayısının çıkarılmasına, yerine "444,631,08" sayısının yazılmasına, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin (B-2) numaralı alt bedinin hükümden çıkarılarak yerine "Belirlenen kamulaştırma bedelinden kaldırma karar öncesi derhâl ödenmesine hükmedilen 79.016,14 TL kısmına 25.02.2019 tarihinden 24.07.2020 tarihine kadar, 251.384,55 TL'lik kısmına ise 25.02.2019 tarihinden 01.04.2021 tarihine kadar 114.230,40 TL kısmına ise 25.02.2019 tarihinden 08.12.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmek suretiyle davacı idareden alınarak davalılara verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.