"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1446 Esas, 2022/2026 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/118 Esas, 2021/63 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddedi ile kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... köyü 430 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap diekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma bedelinin mahsubu ile kalan bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetince objektif değer artırıcı unsur olarak kabul edilen raporda yazılı taşınmazın özelliklerinin, aynı zamanda kapitalizasyon faizinin belirlenmesinde esas alındığını, %50 objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek kamulaştırma bedelinin mükerrer olacak şekilde fazla artırıldığını, münavebeye esas alınan ürünlerin her sene üst üste azami had seviyesinde verim vermesinin mümkün olmadığı gözetilerek, bu ürünlerin ortalama verim miktarlarının esas alınması gerektiği hâlde, bilirkişi raporunda ürünlerin en yüksek verimleri esas alınarak yüksek bedel tespit edildiğini, arazinin sulanıp sulanmadığı, sulanıyorsa nereden ve nasıl sulandığının tutanağa yazılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmına %40 oranında değer azalışı bedeli hesaplandığını, kamulaştırma sonucu taşınmazın varsa kalan kısmındaki tarımsal işletme bütünlüğünün bozulup bozulmadığı kadar, arazinin şekil ve büyüklüğünün ekonomik bir tarımsal faaliyete imkan verip vermediğinin de incelenmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın arazi vasfında olduğu, buna göre hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazların niteliği ve konumuna göre kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, bilirkişi kurulunun kanuna uygun olarak oluşturulduğu, aynı mahalde bulunan 1455 parsel sayılı taşınmazın Dairemizin 2021/164 Esas sayılı dosyasında 31.07.2019 tarihi itibari ile belirlenen 120,23 TL/m² birim fiyatının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 21.03.2022 tarihli ve 2021/13209 Esas, 2022/5018 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği gözetildiğinde belirlenen kamulaştırma bedelinin davacı vekilinin iddia ettiği gibi yüksek olmadığı, tespit edilen kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi uyarınca kamulaştırma davasının 4 ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedeni ile dördüncü ayın bitim tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, faiz yönünden hüküm kurulmamış olması yerinde değilse de dosya kapsamında davalı tarafın herhangi bir istinaf talebi bulunmadığından bu hususun eleştirilmesi ile yetinildiği; ancak davalı ...'nin vekili olmadığı halde hükümde vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru görülmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Kocaeli ili, ... ilçesi, ... köyü 430 parsel sayılı dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve uygulanan kapitalizasyon faiz oranı doğru olduğu gibi, tespit edilen bedel aynı kamulaştırma kapsamında kalan benzer özellikteki Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda tespit edilen metrekare birim fiyatı ile uyumlu görüldüğünden, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.