"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/2 Esas, 2022/237 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Erurum ili, İspir ilçesi, ... Mahallesi 374 ada 154 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın belediye mücavir alan sınırları içinde olduğunu, belediye hizmetlerinden faydalandığını, arsa vasfında olması nedeniyle emsallere göre değer biçilmesi gerektiğini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.11.2012 tarihli ve 2012/213 Esas, 2012/481 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 28.11.2012 tarihli ve 2012/213 Esas, 2012/481 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; 12.06.2013 tarihli ve 2013/7453 Esas, 2013/12321 Karar sayılı ilâmı ile alınan raporların geçersiz olduğu, davaya konu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu ve buna göre, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, dosyada bulunan bilgi ve belgelere ve bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre taşınmaz, üzerinde bulunan meyve ağaçlarının sayısına göre kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, ortalama verim miktarı ile değerlendirme tarihi olan 2012 yılı kilogram satış fiyatı çarpılıp, üretim masrafları düşüldükten sonra bulunacak net geliri esas alınarak, kapitalizasyon faiz oranı da uygulanmak suretiyle belirlenecek bahçe değerinden; taşınmazın zemininin, ekilebilecek münavebe ürün gelirine göre biçilecek değeri düşülmek suretiyle ağaç bedellerinin değerinin tespit edilmesi gerektiği halde, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, acele kamulaştırma bedeli mahsup edilip fark bedele 05.09.2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmemiş olması gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 24.02.2016 tarihli ve 2014/116 Esas, 2016/37 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
C.İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24.02.2016 tarihli ve 2014/116 Esas, 2016/37 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 01.10.2020 tarihli ve 2019/11564 Esas, 2020/7737 Karar sayılı kararı ile alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, aynı amaçla kamulaştırılan, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu sisteminde yapılan gözleme göre dava konusu taşınmaz ile yakın ve benzer konumda bulunan, İspir Asliye Hukuk Mahkemesinin Mayıs 2012 değerlendirme tarihli 2014/253 Esas, 2016/175 Karar sayılı dosyasında 375 ada 39 parsele 64,18 TL m², 2014/238 Esas, 2016/40 Karar sayılı dosyasında 378 ada 24 parsele 72,20 TL m², 2015/30 Esas, 2016/76 Karar sayılı dosyasında 378 ada 24 parsele 72,20 TL m², 2015/28 Esas, 2016/75 Karar sayılı dosyasında 375 ada 60 parsele 88,25 TL m² birim fiyatları takdir edildiği ve bu bedellerin Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiğinde aynı değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza 128,36TL/m² değer biçen bilirkişi kurulu raporu inandırıcı bulunmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma gerekçesinde gösterilen taşınmazlar ile dava konusu taşınmazların aynı mahallede olmadığını, davaya konu taşınmazın ... Beldesi Büyüktavuns mahallesinde bulunduğunu, bozma ilamına gerekçe gösterilen taşınmazların ise ... Beldesi ... Mahallesinde bulunduğunu, bu iki mahalle arasından İspir çayı geçmekte olup ... Mahallesine Asma köprü ile geçildiğini ayrıca dava konusu taşınmazın bulunduğu Büyüktavuns Mahallesi Artvin İspir Karayolunun hemen bitişiğinde bulunmaktayken ... Mahallesi Artvin- İspir Karayolundan İspir Çayının asma köprü ile geçilmesinden sonra ulaşıldığını, dava konusu taşınmaz ... Belediyesine 2 km mesafedeyken bozma ilamında belirtilen taşınmazların en az 5 km mesafede olduğunu, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu sisteminde yapılan gözlemde dava konusu taşınmazla bozma ilamına konu edilen taşınmazlar arasındaki İspir Çayı fark edilemediğinden bu şekilde bir değerlendirime yapıldığını, yine dava konusu taşınmaza 50-100 metre mesafede bulunan İspir ilçesi, ... Beldesi 374 ada 156 parsel sayılı taşınmazın m² bedeli 104,29TL tespit edilmiş ve bu bedeli Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2019/1156 Esas, 2020/7743Karar sayılı ilamı ile onandığı, emsal incelemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Mahukemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Tespit edilen kamulaştırma bedeli 224.405,84 TL, fark bedel ise 177.410,90 TL olduğu hâlde, infazda tereddüt oluşturacak şekilde 257.222,75 TL olarak yazılması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin (c) alt bendinde bulunan (257.222,75) sayısının hükümden çıkarılmasına, yerine ''177.410,90'' sayısının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.