Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2201 E. 2023/7397 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mükerrer tapu kaydı sebebiyle Hazine aleyhine açılan tazminat davasında, tazminat miktarının belirlenmesi ve idarenin sorumluluğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca, tapu kaydındaki hatalardan kaynaklanan zararlardan Hazinenin sorumlu olduğu ve gerçek zararın tazmin edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacılar lehine hükmettiği tazminata ilişkin karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/5 Esas, 2021/122 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Maliye Hazinesi temsilcisince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Elazığ ili, Maden ilçesi, ... köyünde bulunan 666 parselin tamamı, 665, 667 ve 671 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının davacılar mirasçısı ... adına kayıtlı olup kendilerine intikal ettiğini; ancak 665 ve 666 parsel sayılı taşınmazların üzerinden tüm meşe ağaçlarının sökülerek götürüldüğünü ve yapılan araştırmalar sonucu dava konusu taşınmazların davalı idarenin hatalı olarak tapu sicili oluşturması nedeniyle başka şahıslara satıldığını öğrendiklerini, satılan taşınmazların değerinin tespit edilerek ve yine Maden Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/1 D.İş dosyası ile tespit edilen ağaç değerinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'sının tespit tarihi olan 24.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsili talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.04.2015 tarihli ve 2013/136 Esas, 2015/108 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Maden Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.04.2015 tarih ve 2013/136 Esas, 2015/108 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, davanın mükerrer tapu kaydı olduğu iddiasına dayanmakta olup, tazminat istemine dayanak 665, 666, 667 ve 671 parsel sayılı taşınmazların davacıların murisi adına olan tapu kaydının halen devam ettiği, davacının mükerrer tapu kaydı nedeni ile tapu iptal davası açmadığı, davacılar tarafından açılacak tapu iptal davasının sonucunda ortaya çıkan duruma göre davacının zararının nereden kaynaklandığının tespitinden sonra tazminat talebinde bulunacağı, gözetilmeden davanın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, ayrıca 4721 sayılı Kanunu’nun 1007 nci maddesine dayalı olarak açılan tazminat davaları nispi harca tabi davalar olduğu halde dava açılırken dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden nispi harç alınması gerekirken maktu harç alınmış olması gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; davanın ağaçları kesen üçüncü şahsa karşı açılması gerektiğini, bu nedenle husumet iddiasında bulunulduğunu, idarenin hatalı eyleminden dolayı davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, hükmedilen tazminat bedelinin çok yüksek olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık 4721 sayılı Kanun’un 1007 inci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin

atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen ve bozma ilamına uyularak verilen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.