Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2219 E. 2023/10133 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el atma nedeniyle davacıların taşınmaz bedeli ile ilgili açtığı tazminat davasında, hükmedilen bedelin miktarı ve davalı idarenin harçtan muafiyeti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin ve davalı idarenin Harçlar Kanunu gereğince harçtan muaf olmasının gözetilerek, davacıların bazıları yönünden miktar itibariyle temyiz isteminin reddine, diğerleri yönünden ise direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/596 Esas, 2021/1681 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/161 Esas, 2020/435 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacılardan ..., ..., ... ve ... lehine hükmedilen kamulaştırmasız el atma bedeli olarak hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.635,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davalı idare vekilinin adı geçen davacılar payına ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacılar ... vd. yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davalarda davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı idarenin Antalya ili, ... ilçesi, Saray Mahallesi, 683 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine okul yapmak suretiyle kamulaştırmasız el attığını, bu durumun kalıcı nitelikte olup gerek davacılara, gerek murise herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediğini, taşınmazın dava tarihi itibari ile arsa vasfında olduğunu, taşınmazın ...’nın merkezinde, manzaralı bir yerde olduğunu, deniz ve kaleyi gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000 TL tazminatın ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... Belediye Başkanlığının kararı ile imar planında eğitim alanı olarak tahsil edilmiş olduğunu, buna göre sorumluluğun ... Belediye Başkanlığına ait olduğunu, bu sebeple davanın taraflarına açılmasının hukuka aykırı olduğunu, tapu kaydı incelendiğinde dava konusu taşınmazların hissedarının çok olması, satışı etkileyeceğinden taşınmaz değerinin düşük olması belirlenmesi gerektiğini davacı tarafın dava konusu parselin çok üstünde niteliklere sahip olduğu ve bu nedenle çok kıymetli olduğu yönündeki iddialarının mesnetsiz ve kabul edilemez olduğunu, davanın reddine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların tapuda malik olarak görünüp görünmediği, mirasçı iseler intikal işlemlerinin yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın imar planında belediyece tahsis yapıldığını, bu nedenle husumetin belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, hükmedilen bedelin fahiş olduğunu, müvekkili idarenin harçtan muaf olduğunu, bu nedenle aleyhe hükmedilen harcın hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ancak davalı ... 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca genel bütçeye dahil idareler kapsamında olduğundan, davalı taraf harçtan muaf olup harç alınmasına yer olmadığına ve davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harç ile sonradan yatırılan ıslah harçlarının davacı tarafa iadesine karar verilmesine şeklinde hüküm tesis edilmesine rağmen, 44,40 TL başvurma harcının yargılama giderleri içerisinde davalı taraftan tahsiline karar verilmesinin yerinde olmadığı, bu hususa ilişkin olmak üzere davalı tarafın istinafında kısmen haklı olduğu, 6100 sayılı Kanun'un 355 nci maddesinin 2 nci cümlesi uyarınca resen yapılan incelemede ise asıl dosyada dava tarihinin 21.05.2019 olmasına rağmen hükümde 11.07.2019 yazılmasının yerinde olmadığı, ancak bu hususların yeniden yargılamayı gerektirmediği, Dairemizce düzeltilebileceği anlaşılmakla istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz itirazında bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş, dava konusu taşınmazın tapu kaydında hisse hatası olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 sayılı kararı ile; "uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulu gerektiğine...''karar verilmiştir.

5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kamulaştırmasız el atılan bölümdeki davacı payının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A.Davalı İdare Vekilinin Davacılar ..., ..., ... ve ... Lehine Hükmedilen Kamulaştırmasız El Atılan Taşınmaz Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Davacılar ... vd Lehine Hükmedilen Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.