Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2274 E. 2023/8255 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın niteliği, dosyadaki bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ile değer azalışı oranının uygunluğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3057 Esas, 2022/2806 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/448 Esas, 2022/181 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa İli, ... ilçesi, 4. ... Mahallesi, ... ada 6 parsel sayılı taşınmazın 5.730,61 m² lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın yüzölçümü ve konumu itibarıyla oldukça değerli olup, davacı idare tarafından teklif edilen bedelin kabul edilemeyecek kadar düşük olduğunu savunarak, taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele kamulaştırma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle bankaya depo edilen fark bedele 07.09.2019 tarihinden karar tarihi olan 31.03.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalılara tapudaki hisseleri oranında derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın keşif tarihi itibarıyla boş tarla olduğu tespitine yer verildiğini, buna rağmen kapama erik bahçesinin yıllık ortalama net geliri üzerinden hesaplama yapıldığı, böylece net gelirin oldukça yüksek hesaplandığını, sadece arazinin konumu dikkate alınarak belirlenen objektif değer artışı oranının da uygun olmadığını, her ne kadar bilirkişi raporunda dava konusu parsel üzerinde muhdesat olduğu belirtilmiş ise de keşif tutanağında bu hususta herhangi bir bilgiye yer verilmediğini, acele el koyma dosyasında da taşınmaz üzerinde herhangi bir yapının bulunmadığının belirtildiğini, bu nedenlerle muhdesat bedelinin hesaplamaya dahil edilemeyeceğini, kısmi kamulaştırma nedeniyle arta kalan alanda değer azalışından söz edilemeyceeğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir hesaplanarak resmi verilere göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kamulaştırmadan arta kalan kısım için değer kaybı uygulanmasının yerinde olduğu, nitekim taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle taşınmazdaki tarımsal faaliyetlerin kısıtlanacağı, dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşınmazın kapama erik bahçesi olarak değerlendirilmesinin doğru olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama erik bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüş; kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

4. Dava konusu taşınmaza ilişkin keşif tutanağındaki mahkeme gözlemi ile beyanlar ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan açıklamalar uyarınca taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu anlaşılmaktadır.

5.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.