Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2292 E. 2023/8822 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili istemine ilişkin davada, taşınmazın mülkiyet mi yoksa irtifak hakkı bedeli mi üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, acele kamulaştırma kararında taşınmazın mülkiyetinin kamulaştırılmasının talep edildiği, davalı idarenin de mülkiyet kamulaştırma bedelinin hesaplanarak kendi adlarına tescilini istediği ve davacının da taşınmaz bedelinin tahsilini talep ettiği gözetilerek, taşınmazın mülkiyet bedeli üzerinden hesaplama yapılması gerekirken irtifak hakkı bedeli üzerinden hesaplama yapıldığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/122 Esas, 2021/168 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 4937 parsel sayılı 1881.16 m²lik taşınmazın (yeni 147 ada 238 ve 239) Ankara-Sivas hızlı tren projesi kapsamında TCDD Genel Müdürlüğü tarafından ... l. Asliye Hukuk Mahkemesinde acele kamulaştırma davası açıldığını, ancak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasının açılmadığını ve müvekkilinin mağdur edildiğini, kamulaştırma işlemi yapmadan taşınmazı kullanan idarenin bu davranışının aynı zamanda haksız fiil teşkil ettiğini, bu nedenlerle taşınmazın bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları ve dava sonucunu artırma hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kuruluş ile davacı arasında herhangi bir hukuki ilişki olmadığını, davacı şirket ile müvekkili idare arasında hiç bir özel hukuk ilişkisi bulunmaması dolayısıyla davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu edilen taşınmazın Ankara-Sivas demiryolu projesi Yerköy ... alt yapı yapım inşaatı işine ait güzergahta kaldığını, dava konusu taşınmazın müvekkili kurum tarafından kullanıldığı iddia edilmiş ise de yapılan incelemede dava konusu taşınmaza herhangi bir müdahalede bulunmadığının anlaşıldığını, bu nedenlerle müvekkili kuruluş aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.05.2016 tarihli ve 2014/1430 Esas, 2016/391 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 16.794,90 TL irtifak bedeli tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı idare lehine daimi irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.05.2016 tarihli ve 2014/1430 Esas, 2016/391 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; el atılan ve 07.02.2016 tarihli fen bilirkişi raporu krokisınde A ve B harfleriyle gösterilen beton kapakların kapladığı alanın mülkiyet bedeline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu taşınmazların geometrik durumu, yüzölçümü tünel güzergahı dikkate alınarak irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin %35'i olacağı gözetilmeden daha yüksek oranda değer düşüklüğü tespit eden rapora göre irtifak hakkı bedelinin yüksek tespiti ve acele kamulaştırma kararı ile tespit edilen ve davalıya ödenen bedelin dava konusu taşınmazların tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne 7,871,93 TL kamulaştırmasız el atmaya ilişkin irtifak bedeli tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı TCDD Genel Müdürlüğü adına daimi irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtaya göre, taşınmazın nitelik ve cinsine uygun kullanımını etkileyen özel bir durum yoksa irtifak hakkı bedelinin taşınmazın değerinin yüzde 35''ini geçemeyeceğini, ayrıca 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi gereğince geri ödemelerde faiz alınamayacağı hükme bağlandığı hâlde, kararda faize hükmedildiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idarece oluşturulan ilk kamulaştırma planında irtifak hakkı tesis edilmesine karar verilen dava konusu taşınmazların, ek kamulaştırmada yapılan revizyon ile mülkiyet kamulaştırılmasına çevrildiğini, ek rapor alınarak söz konusu taşınmazların mülkiyetinin idare lehine tescilinin talep edildiğini, bu talebin mahkemenin 17.11.2020 tarihli celsesinde kabul edildiğini ve alınan 14.12.2020 tarihli rapor ile taşımazların mülkiyet bedellerinin tespit edildiğini, fakat buna rağmen mahkeme kararında irtifak hükmü kurulduğunu, hükme esas raporda alınan münavebenin hatalı olduğunu, verim miktarının fazla alındığını ve uygulanan kapitalizasyon faiz oranının taşınmazın özelliklerine uygun olmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metoduna göre değer biçilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı da gözetilerek taraf vekillerinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dairemizin 21.02.2018 tarihli ve 2016/21034 Esas, 2018/2414 Karar sayılı bozma ilamında maddi hataya dayalı olarak kamulaştırmanın irtifak kamulaştırması olarak değerlendirildiği; ancak, ... l. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2011 tarihli ve 2011/559 Esas, 2011/767 Karar sayılı acele kamulaştırma kararında eski 4937 parsel sayılı taşınmazın 1.881,16 m²sinin mülkiyet kamulaştırılmasının istenildiği, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ek kamulaştırma planı kapsamında dava konusu taşınmazların mülkiyet kamulaştırma bedellerinin hesaplanarak kendi adlarına tescil edilmesini talep ettiği, davacının dava dilekçesinde taşınmaz bedelinin tahsili talebiyle dava açtığı da gözetilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22 nci maddesinin a bendi uyarınca yenileme sonrası 147 ada 5 parsel numarasını alan dava konusu taşınmazın ifrazı sonucu oluşan 147 ada 238 parselin 1.424,96 m² ve 147 ada 239 parselin 456,19 m²sinin mülkiyet kamulaştırma bedelinin hesasplanması gerekirken irtifak kamulaştırması kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.