"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2367 Esas, 2022/3361 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/381 Esas, 2020/165 Karar (Birleştirilen İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/565 Esas, 2017/417 Karar sayılı dosyası)
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar ... vd. vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.11.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalılar ... vd. vekili Avukat ... gelmiş, diğer davalı asıllar ile davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili asıl ve birleştirilen dosyaya ilişkin dava dilekçelerinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, İmariye Mahallesi 1660 ada 35 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili asıl ve birleştirilen dosyaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar planı içerisinde olup tüm Belediye hizmetlerinden yararlandığını, parselin üç taraftan yola cepheli olup aynı zamanda Rakım Erkutlu Caddesi'nden de ulaşımı son derece kolay olduğunu, taşınmazın şehir merkezine de çok yakın bir konumda bulunduğunu, dava konusu taşınmazın arkeolojik alanda kaldığını, dolayısıyla yapılacak kıymet takdirinde bu hususun dikkate alınmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle dava konusu taşınmazın gerçek piyasa değerine uygun bedelinin tespitini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz somut emsal taşınmazın 0,35 oranında olduğu değerlemesinin reel durumu yansıtmadığına ilişkin itirazlarının giderilmediğini, dava konusu taşınmazı kapsayan bölgenin değer düşürücü faktörler içerdiğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına dair kısma da itiraz ettiklerini, belirlenen zemin birim bedelinin yüksek olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur.
2. Davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka, usule, kanuna ve yerleşik yargı kararlarına aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazdan % 40 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasının hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, taşınmazın şehir içi konumu, ulaşımı ve rayiç değerine uygun bedel tespiti yapılmadığını, dava konusu taşınmaz ve kamulaştırma koridorundaki pek çok taşınmazın çok uzun senelerden beri imar planında kamulaştırma sahasında kalması nedeniyle imar ve yapılaşma izni verilmemesi nedeniyle emlak vergisi değerinin düşük tespit edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinin doğru olduğu belirtilerek, dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken emsal taşınmazın, ihalenin yapıldığı 2016 yılı Mart ayı endeksinin esas alınması gerekirken, ihalenin kesinleşmesine müteakip tapuda tescilinin yapıldığı 2016 yılı Nisan ayı endeksi esas alınarak değerlendirme yapılması doğru olmadığından doğru endeks oranı doğrultusunda bedel belirlenerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla, bilirkişiler tarafından yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, sit alanı nedeni ile değer düşüklüğü uygulanması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla, bilirkişiler tarafından yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını, belirlenen bedelin düşük olduğunu, düzenleme ortaklık payı kesinti oranının hatalı olduğunu, yapı bedelinin eksik belirlendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki; İzmir ili, ... ilçesi, İmariye Mahallesi 1660 ada 35 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi uygun olduğu gibi Belediye Başkanlığının 22.06.2020 tarihli yazısı, aynı bölgede ve aynı kamulaştırma kapsamında yer alan taşınmazlara % 40 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisinin yapıldığı dosyaların Dairemiz denetiminden geçerek onanmış olması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesince düzenleme ortaklık payı kesintisinin % 40 olarak kabulü ile bulunan m² birim bedeli üzerinden zemin bedelinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Taşınmaz üzerindeki yapılara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi de yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve davalılar ... vd. vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare ve davalılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.