Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2392 E. 2023/7881 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığı iddia edilen taşınmazın bedelinin davacılar tarafından tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında eğitim alanı olarak ayrılması ve davalı idarenin tapuda malik olması nedeniyle fiili el atma olgusunun gerçekleştiği ve taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/336 Esas, 2022/2323 Karar

KARAR : Yeniden esas verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/162 Esas, 2021/804 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davacı ... yönünden feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 43246 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece fiilen el atıldığından bahisle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, uzlaşma şartının yerine getirilmemesi ve husumet itirazında bulunmuş ve arsa üzerinde Bakanlıklarına ait bir tesisin bulunmadığını, okul arsasındaki şahıs hisselerinin kamulaştırma işlemine başlanılmadığını, ileriki yıllarda yeterli ödenek temin edildiğinde başlanılacağını, kamulaştırma işlemlerinin il genelinde öğrenci yoğunluğu ve aciliyet sırası göz önünde bulundurularak yapıldığını belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumetin belediyeye ait olduğunu, idari yargının görevli olduğunu, uzlaşma yoluna gidilmeden açılan davanın reddi gerektiğini, fiili el atma olmadığını, taşınmaza biçilen değerin yüksek olduğunu, raporun yetersiz, emsallerin uygun olmadığını, faiz başlangıcının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında ilköğretim alanı olarak ayrıldığı, her ne kadar taşınmaza fiili olarak el atılmamış ise de dava konusu taşınmazın paydaşlarınca açılan ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen davalar sonucu davalı idarenin tapuda malik olduğu ve bu yönüyle fiili el atma eyleminin gerçekleştiği anlaşıldığı gibi Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1/6 sayılı kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedel tespit edilmesinde ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı ne var ki davacılardan ... vekili tarafından dosyaya ibraz edilen bu davacı yönünden açılmış olan davadan feragat ettiklerini bildirdiği, incelenen vekaletnamede vekilin davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmış olup adı geçen davacı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebebleri tekrar etmiş, ayrıca güncel tapu kaydı getirtilmeden ve davacı payı denetlenmeden karar verildiğinin ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek madde 1 inci maddesi ile 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile Ek madde 1 inci maddesinin 1 inci fıkrasına eklenen cümlesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, 1996 onay tarihli 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında ilköğretim alanı olarak ayrıldığı ve aynı taşınmazın paydaşlarınca açılan dava sonucu davalı idarenin tapuda malik olduğu dikkate alındığında, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile alınan rapor uyarınca taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.