Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2403 E. 2023/5205 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında pilon alanı olarak ayrıldığı, fiilen davalı idare tarafından park olarak kullanıldığı ve bedelinin emsal değerler gözetilerek hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre; davacılardan tapu kayıt maliki ... mirasçısı ... yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle. Davacı ... yönünden davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davalı idarenin diğer davacılar yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 2027 ada 64 parsel sayılı taşınmaz usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi yapılmadan ve bedeli ödenmeden taşınmaza yol yapılmak suretiyle davalı idarece el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; esasa ilişkin olarak İmar İdare Heyetinin 23.03.1958 tarihli ve 224 Nolu kararı ile onaylanan 36340 Nolu parselasyon planı ile 19893 m² yüzölçümlü Keçiören ilçesi kadastro 2027 ada 64 paselin 14219 m²sinin muhtelif imar ada parsellere hisselendirilirken 5674 m²sinin de zayiat olarak gösterildiğini, 36340 Nolu parselasyon planı ile Keçiören ilçesi kadastro 2027 ada 64 nolu parselden imara tahsis edilen toplam 14219 m²nin içerisindeki 1273 m²si Pilon II olarak gösterilen alana hisselendirilmiş olup söz konusu yüksek gerilim hattının geçiş bölgesi olduğunu ve ... tarafından kamulaştırılması gereken alan olduğunu, tapu kayıtlarında da dava konusu parselin uhdesinde Pilon II olarak ayrılan 1273 m²nin yaşadığını, İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığına 07.05.2019 tarihli ve 46720 sayılı yazı ile 36340 sayılı yazı ile 36340 Nolu planda pilon yeri olarak ayrılan alanların tescilinin sağlanmasının talep edildiğini, zeminde yapılan incelemede planda Pilon II olarak gösterilen alana ... tarafından park yapıldığının tespit edildiğini müvekkili idarenin hasım mevkiinden çıkarılarak davanın ... ve ... hasım mevkiine alınarak davanın devam ettirilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 1958 yılında yapılan imar planı ve daha önceden yapılan veya yapımı planlanan enerji hattının geçiş güzergahında bulunan ve fiilen de el atılan arazinin sorumluluğunun 1984 yılında kurulan belediyenin üzerinde bırakılmaması gerektiğini, fiilin işlendiği tarihteki sorumlu kurumların da davaya dahil edilmesini ve varsa alacak haklarının o kurumlara yöneltilmesi gerektiğini, her ne kadar kamulaştırmasız el atma davalarında zamanaşımı süresi kaldırılmış olsa da 60 yıl önce yapılan işlemlerle ilgili dava açıldığından hak kaybı olmaması adına zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacılar tarafından 60 yıl önce hak arama yoluna gidilmediğini, belkide kamulaştırma bedellerinin alındığını veya açılan davaların kaybedildiğini, bu hususun belediyeleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, davanın Keçiören Belediyesi yönünden husumetten reddi ile konuya ilişkin belediyelerinde hiç bir evrak bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden kabulüyle taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın davacılar murisi adına olan tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1958 yılında yapılan imar planı ve daha önceden yapılan veya yapımı planlanan enerji hattının geçiş güzergahında bulunan ve fiilen de el atılan arazinin sorumluluğunun 1984 yılında kurulan belediyelerinin üzerinde bırakılmaması gerektiğini, fiilin işlendiği tarihteki sorumlu kurumların tespit edilerek husumetin o kurumlara yöneltilmesi gerektiğini, davacıların talep haklarının zamanaşımın uğradığının, Mahkeme kararında hem pilon II alanı olarak ayrılan yerin tam olarak tespitinin yapılamadığı belirtilmesine rağmen bu alan üzerinde belediyenin parkının bulunduğunun belirmesi karşısında bu husustaki çelişki giderilmeden ve zayiat alanının pilon II alanı olarak ayrılan kısmı kapsayıp kapsamadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın İmar İdare Heyetinin 28.03.1958 tarihli ve 224 sayılı kararı ile onanan 36340 sayılı parselasyon planı kapsamında pilon II alanı olarak ayrıldığı ve düzenleme ortaklık payı kesilmeden kadastro parseli olarak tescil edilmiş olduğu, taşınmazın tapuda yaşamakla birlikte sonraki yıllarda davalı ... tarafından fiilen el atıldığı ve ... Parkı olarak kullanıldığı, bu nedenle davalı ... Başkanlığınca el atıldığının kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak Dairemiz incelemesinden geçen ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesince de onanan bedellerle uyumlu olarak bedelinin tespit edilip davalı idare Keçiören Belediye Başkanlığından tahsiline ve taşınmazdaki davacı taraf ve muris paylarının iptali ile davalı idare ... adına tesciline, dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına dair kararda, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebebleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; İmar İdare Heyetinin 28.03.1958 tarihli ve 224 sayılı kararı ile onanan 36340 Nolu parselasyon planında 19.893 metrekare yüzölçümlü dava konusu taşınmazdan zayiat kesildikten sonra 12946 metrekaresinin muhtelif imar parsellerine şuyulandığı, 1273 metrekarelik kısmın planda pilon II alanı olarak ayrıldığı, halen davacıların uhdesinde bulunduğu, yerinin tam olarak tespiti mümkün olmamakla beraber plan kapsamında pilon II alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmaza davalı idare ... sorumluğunda olan park alanı olarak fiilen el atıldığı anlaşıldığından alınan rapora göre taşınmaz bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı ... 'nın davacı ...'ye İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı ...'nın Diğer Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan temyiz harcının davalı idare Keçiören Belediye Başkanlığından alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.