Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2419 E. 2023/9965 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedellerinin tespiti ve ödenme şekli uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 8. fıkrasının bazı bölümlerini iptal etmesi ve bozma sonrası tespit edilen bedelin bozma öncesi bedelden düşük olup davalıya ödenmiş olması gözetilerek, mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi şartıyla bedelin derhal ödenmesine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/153 Esas, 2019/242 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve irtifak hakkı karşılığının tespiti ile irtifak hakkının tesisi ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1139, 1140 parsel sayılı taşınmazlarda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini, 1141 parsel sayılı taşınmazın ise kamulaştırılan kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.06.2016 tarihli ve 2015/835 Esas, 2016/324 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 09.06.2016 tarihli ve 2015/835 Esas, 2016/324 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde; taşınmazların fıstıklık olan kısmı için Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağı gözetilmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesinin 19.12.2013 tarihli ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, tespit edilen bedelden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra fark bedel için 09.04.2016 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerekirken infazda sorun oluşturacak şekilde hüküm kurulması ve dava konusu taşınmazların tapu kaydında bulunan ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmaması doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 04.04.2019 tarihli ve 2018/153 Esas, 2019/242 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; irtifak nedeniyle oluşacak değer kaybı oranının yüksek alındığını, kapitalizasyon faiz oranının uygun olmadığını, ağaç verilerinin denetlenmediğini, belirlenen toplam kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; antep fıstığı ağaçlarının 15 yıllık sürede yetiştiğini, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ünden az olamayacağı yönünde yapılan hesaplamanın hakkaniyetsiz bedel tespitine yol açacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama Antep fıstığı bahçesi niteliğindeki Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1139, 1140 ve 1141 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak ve bozma sonrası tespit edilen bedelin bozma öncesi bedelden düşük olduğu ve davalı tarafa ödendiği anlaşıldığından mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek şartıyla derhal ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz istemlerinin reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile; Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;

a) (4) numaralı bendinde bulunan "davalıya ödenmemiş ise 7139 sayılı yasanın 26.maddesi ile değiştirilen 2942 sayılı yasanın 10.maddesinin 8. Fıkrası uyarınca, fark bedelinin 3 aylık vadeli hesaba yatırılarak bedele ilişkin kararın kesinleşmesi ile davalıya ödenmesine, " cümlesinin çıkartılmasına yerine " mükerrer ödemeye sebebiyet verilmeden derhal ödenmesine " cümlesinin yazılması,

b) (5) numaralı bendinde bulunan " işletilen faiz davalıya ödenmemiş ise kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine," cümlesinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.