"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1426 Esas, 2022/2968 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/64 Esas, 2019/37 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Bilecik ili, ... ilçesi, ... köyü eski 409 parsel yeni 132 ada 18 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın kamulaştırma işleminin iptali için Eskişehir İdare Mahkemesine 06.10.2017 tarihinde yürütmenin durdurulması talepli dava açıldığını, davacı kurumun dava konusu taşınmazları baraj alanı için dolgu yapmak amacıyla topraklarını kullanmak için kamulaştırdığını, kamulaştırılacak olan alanların ... Köyünün en kıymetli yerleri olduğunu, baraj dolgu inşaatı için gereken dolgu malzemesinin daha az verimli olan yerlerden alınması gerektiğini, köylünün dava konusu taşınmazdan geçimini sağladığını, davacı idarenin dava konusu taşınmaz için vermiş olduğu değerin çok düşük olduğunu, taşınmazın kısmen kamulaştırılması durumunda diğer kalan yerlerin herhangi bir tarımsal faaliyette kullanılamadığını açıklanan nedenlerle davanın reddini, kabul görmemesi halinde alanında uzman bilirkişilerce keşif yapılmasını, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesi talebinde bulunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden kıymet takdir komisyon raporunda tespit edilen bedelin derhal, kalan bedelin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ve kesinleşen karara göre hak sahibine ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda yörede ekimi yapılan mutad ürünlerin seçildiği belirtilmiş ise de bu hususun İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından belirlenmesi ve gerekçeleriyle dosyaya sunulmasını gerektiğini, bu durum araştırılmaksızın karar verildiğini, uygulanan değer azalışının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metodu ile uygulanan objektif değer artış oranının uygun olduğunu, 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesine göre yapılan kısmi kamulaştırma ile taşınmazın yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım amacı dikkate alındığında değer azalışı verilmesinin doğru olduğu; davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde kanuni faiz uygulanacağı doğru ise de İlk Derece Mahkemesince faizin başlangıç tarihi 08.01.2018 tarihi yerine 07.01.2018 olarak belirlenmesi hatalı olduğu gibi 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi, 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen ve karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin işlemiş nemalarıyla birlikte davalıya derhal ödenmesine ve davacı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle harcın iadesine karar verilmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporunda yörede ekimi yapılan mutad ürünlerin seçildiği belirtilmiş ise de bu hususun İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından belirlenmesi ve gerekçeleriyle dosyaya sunulması gerektiğini, Sakarya Nehrine yakınlık nedeniyle uygulanan %10 objektif değer artış oranının doğru olmadığını, bu sadece taşınmaza sulu vasfını kazandırdığını, köy yolu dışında dava konusu taşınmazın hiçbir yola yakınlığı olmadığını, değer azalışının doğru olmadığını, yargılamanın uzamasına idarenin sebebiyet vermediğini, bu nedenle uygulanan faizin doğru olmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.