"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/220 Esas, 2022/3360 Karar
KARAR : Esastan ret/ Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/532 Esas, 2021/531 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerine istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare vekili yönünden esastan reddine, davalı vekili yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 477 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'da belirtilen hükümler uyarınca belirlenecek kamulaştırma bedeline 15.12.2017 tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ne şekilde sulandığı tam belirtilmeden münavebe ürünlerinin sulu tarım ürünleri ve kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasının hatalı olduğunu, üretim giderlerinin ürün gelirinin 1/3' ü nispetinde olabileceğinin hayatın olağan akışına aykırı olacağını ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın ortadan kaldırılmasını, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazın keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen niteliklerine göre taşınmazın sulu arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, dava konusu taşınmazın nitelikleri, dosyaya yansıyan özellikleri ve yüzölçümü dikkate alındığında ve m² birim değerinin aynı bölgeden 2019 yılında açılan bedel tespiti davalarında kabul gören m² birim değeri ile uyumlu olduğu dikkate alındığında objektif değer artışı uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi heyeti raporunda belirtilen münavebe ürünleri ve verilerinin bölgenin münavebe yapısı ve resmi tarım verileri ile uyumlu olduğu; buna karşın kamulaştırmadan arta kalan alanda taşınmazın yüzölçümü, kullanılış amacı, geometrik şekli gözetildiğinde tarımsal zorluk gibi nedenlerle taşınmazının tamamının kamulaştırılması gerektiği gözetilmeksizin hesaplama yapılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacı idare yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılıp düzeltilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; masrafların brüt gelirin 1/3'ünü geçemez kuralının uygulanmaması gerektiğini, taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu konusunda yeterli araştırma yapılmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki, Balıkesir ili, Susurluk ilçesi, Karapürçek Mahallesi 477 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazların sulama kaynağı ve yeterliliği hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklanmıştır.
4. Taşınmazın bulunduğu yer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında alındığı belirtilmiş olup verilerin ekonomik tarıma uygunluğu denetlenmiştir.
5. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun olup taşınmazın gerçek değerine ulaşması sebebiyle objektif değer artış oranı uygulanmaması yönündeki kanaat gerekçelendirilmiştir.
6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
7. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.