"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1630 Esas, 2022/3257 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/23 Esas, 2020/189 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının hissedar olduğu Bursa ili, Osmangazi ilçesi, ... Mahallesi, 4186 ada 32 parsele asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el konulduğunu, bu el konulma sebebiyle Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/419 Esas sayısı ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davası açıldığını, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile geriye kalan 112.350,00 TL tazminatın ilk dava tarihi olan 08.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsil edilmesi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı idareye tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma işlemlerinin hukuka uygun olmadığını, kabul etmediklerini, davacı tarafın dava dilekçesindeki dava miktarına ilk dava tarihi olan 11.02.2015 tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu, ek dava ile bir alacağın kalanının istemine ilişkin davalarda faizin ilk dava tarihinden değil ek davanın açıldığı tarihten işletilmesi gerektiğini, taşınmaz değerinin tekrar hesaplanması gerektiğini belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile bedelin ilk dava tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece karar eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiğini, idarenin fiili el koyması koyması söz konusu değilse imar planları ile taşınmazların yol, yeşil alan, park, okul gibi kamusal alanlara tahsis edilmesinin Yargıtay İçtihatlarında da kamulaştırmasız el koyma olarak görülmediğini, taşınmazların değerinin çok yüksek belirlendiğini, emsal değerlendirmesinin gereği gibi yapılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazla ilgili iş bu dosyanın tarafları arasında görülen Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/419 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davanın kabulü ile 8.000 TL tazminata hükmedildiği, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu, kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/23969 Esas, 2018/24062 Karar sayılı kararı ile onanmasına karar verilerek 09.12.2019 tarihinde kesinleşmiş olduğunu, eldeki dava ilk dosya kapsamında bilirkişi heyetince belirlenen 120.350,00 TL'lik tazminattan bakiye kalan kısım için açılmış ek dava mahiyetinde olup, İlk Derece Mahkemesince kesinleşen dosyaya göre bakiye bedele hükmedilmesinin isabetli olduğu belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un 11 nci maddesi.
5. 6100 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyada bulunan bilği ve belgelere kararın dayandığı gerekçelere göre; taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.