"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/573 Esas, 2022/1394 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/558 Esas, 2021/422 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Çatalca ilçesi, ... Mahallesi 189 ada 76 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili Av. ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarla vasfında kabul edilmesinin mümkün olmadığını, arsa vasfında olduğundan emsal kıyaslaması yapılarak bedel belirlenmesi gerektiğini kamulaştırmadan arta kalan kısımda en az % 50 değer kaybı olacağının gözetilmesi gerektiğini bölgeden geçen emsal niteliğinde bilirkişi raporlarının dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin belirlenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin ekonomik sebepler nedeniyle bloke edilemediğini, karşı tarafın muvafakatına rağmen yeniden süre verilmemesinin hatalı olduğunu, usul ekonomisi ve diğer dosyalara yapılan ödemeler ile acele el koyma dosyasına yapılan ödemeler gözetilerek yeniden depo için süre verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin bankaya yatırılması yönünde İlk Derece Mahkemesince 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi gereğince iki kez 15 günlük süre verildiği davacı idare vekiline usulüne uygun olarak süre verildiği, buna rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmediği, böylece davanın usulden reddine yönelik mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasında kamulaştırma bedelin %80
kadarının yatırıldığını, kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için yeniden süre verilmesinin talep edildiğini, karşı tarafın da muvafakat ettiği halde süre verilmemesinin hatalı olduğunu, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar projenin büyüklüğü, bürokratik işlemler nedeniyle bedelin zamanında yatırılamadığını, yeniden süre verilmesine davalıların muvafakatı olduğu halde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un "Kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili" kenar başlıklı 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
"... Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hâkim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hâkim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir. Tarafların anlaşması halinde kamulaştırma bedeli olarak anlaşılan miktar peşin ve nakit olarak, hak sahibi adına bankaya yatırılır. Tarafların anlaşamaması halinde hâkim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedelin (…) mahkemece belirlenecek banka hesabına yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. (...) Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir. İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına, hâkim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedelin (…) veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. ..." .
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemesinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 363 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer olan sebeplerden birinin verildiği halinde mümkündür.
2. Bozma sonrası tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden sonra 17.02.2023 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanı da alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararınına karşı istinaf başvurusunun esastan redde ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi Kararının sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.