"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/637 Esas, 2016/313 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun'un) 19 uncu maddesi uyarınca zemini Hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırma bedelinin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; mülkiyeti Hazineye ait olan Muş ili, ... ilçesi, Hoşgeldi köyü 658 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatların kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.05.2014 tarihli ve 2011/527 Esas, 2014/124 Karar sayılı kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalılar ..., ... ve ...'ye ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.10.2015 tarihli ve 2015/6703 Esas, 2015/18609 Karar sayılı bozma ilâmı ile Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de alınan raporun geçersiz olduğu, dava konusu taşınmaz üzerindeki kavak ağaçlarının kapama kavaklık niteliğinde olmadığı, kavakların fidan niteliğinde olduğu gözetilerek, Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünün bildirdiği 4 yaşındaki fidan bedeli üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, bu yönteme uyulmadan hesaplamaya yapan rapora göre karar verilmesi, 30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun'u 6. maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının sonuna “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işletilir.” hükmü eklenmiş olduğundan, bu husus göz ardı edilerek hüküm tesisi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüyle kamulaştırma bedelinin tespiti ile tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun eksik incelemeye dayalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
Mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.