"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/556 Esas, 2022/468 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, sonucunda, temyiz dilekçeslerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, .... ilçesi, ... Mahallesi, 1308 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.02.2016 tarihli ve 2013/380 Esas, 2016/63 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.10.2017 tarihli ve 2016/9282 Esas, 2017/22347 Karar sayılı ilâmı ile arsa niteliğindeki 28 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan dava konusu 1308 parselden % 12,50 oranında düzenleme ortaklık payı kesildiği ve imar parseli haline geldiği anlaşıldığından, kadastral parsel olarak kabulü ile değerlendirme yapan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığı, bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 05.11.2019 tarihli ve 2017/644Esas, 2019/355 Karar sayılı kararı ile uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bozma ilamı sonucu oluşan fark bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 05.11.2019 tarihli ve 2017/644 Esas,2019/355 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 27.04.2021 tarihli ve 2020/10860 Esas, 2021/6457 Karar sayılı ilamı ile Dairemizin bozma ilamında, taraflardan dava konusu taşınmaza emsal olabilecek emsal satışları bildirmeleri veya resen emsal celp edilerek yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden bahisle bozma yapıldığı halde, belirtilen yönteme uyulmadan dava konusu taşınmazın bozma öncesi belirlenen metrekare birim fiyatına %12,50 oranında düzenleme ortaklık payı eklenmek suretiyle değer biçilmesi doğru olmadığı gibi dava konusu taşınmazın kök parseli olan 28 parselden yapılan yol kesintisinin dayanak belgeleri istenmeden, sadece dava konusu taşınmazdan kesilen düzenleme ortaklık payı oranında ekleme yapılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması ve dosya içinde dava konusu taşınmazı kök parseli bitişiği 7492 parsel sayılı taşınmaza 2009 yılının mart ayında imar parseli olarak 1500TL/m² fiyatının Dairemiz denetiminden de geçtiği gözetildiğinde hükme esas alınan rapor inandırıcı bulunmadığı, bu durumda; yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, davanın niteliği gereği maktu harca hükmedilmesi gerekirken nispi harca hükmedilmesi, yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, davalı kendisi vekille temsil ettirdiği halde, davalı yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, bozma öncesi belirlenen bedele ilk karar tarihi, bozma sonrası belirlenen bedele son karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile yatırılan bedelden idarece takdir edilen kısmın derhal, kalan kısmın karar kesinleştikten sonra ödenmesine, tespit edilen bedelle ilgili dava 4 aylık süreçte sonuçlandırılmadığından, kamulaştırma bedelinin 07.12.2013 tarihinden bozma öncesinde belirlenen bedele 12.02.2016 ilk karar tarihi, bozma sonrası belirlenen bedele 21.11.2022 son karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece bozma sonrası belirlenen bedelin bankaya bloke edilmediğini, metrekare birim fiyatının hatalı inceleme ile yüksek belirlendiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece bozma sonrası belirlenen bedelin bankaya bloke edilmediğini, faiz hükmünün hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedellerinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinde "Mahkemece kamulaştırma bedelinin bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü yer almaktadır.
3.Mahkemece bozma ilamı gereğince belirlenen fark kamulaştırma bedelinin davacı idarece bankaya bole edilmesi için süre vermeden ve yatırıldığına dair makbuz ibraz ettirilmeden davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirir.
IV.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
Davacı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, taraflardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.