"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2360 Esas, 2022/2631 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/564 Esas, 2020/34 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekcesinde özetle; İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi ... ada 34 parsel sayılı taşınmazın malik ... payı yönünden zemin kamulaştırma bedeli ile 9 ve 15 kapı numaralı yapıların bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece teklif edilen bedelin düşük olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili murisinin 9 nolu yapının maliki olduğunu, diğer davalıların taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve pay karşılığı hesaplanan zemin bedelinin ölü malik ... mirasçılarına ödenmesine, 9 nolu yapı bedelinin davalı ...’ye ödenmesine ve 15-15/A nolu yapı bedelinin ise mülkiyeti ihtilaflı olduğundan İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/773 Esas sayılı dosyasında tespit edilecek hak sahibine ödenmesine, dava konusu taşınmazdaki ölü malik ... payının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırmasının uygun yapılmadığını, zemin birim fiyatının yüksek belirlendiğini, sit değer düşüklüğü yapılması gerektiğini, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; 9 kapı numaralı yapının müvekkili murisine ait olduğunu, zemin ve bina bedelinin düşük belirlendiğini, muhtesat bedelinin taraflarına ödenmesine gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın dosyaya celp edilen belgelere göre arsa niteliğinde olduğu, bu hali ile arsa olarak nitelendirilmesinin doğru olduğunu, dosya kapsamında dava konusu taşınmaz ve emsale ilişkin kayıtların toplandığı, bilirkişi raporunun, dava konusu taşınmazın niteliğine uygun olarak düzenlendiğinin görüldüğü, alınan emsalin uygun olduğu, bilirkişi raporunda %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasının ve taşınmazın sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerektiği, bu bedelden, taşınmaz SİT alanında kaldığı gerekçesiyle indirim yapılmadan değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmasının doğru olduğunu, taşınmazdaki zeminüstü muhtesata (yapılara), değerlendirme tarihi olan 2018 yılına ait, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayınlanan, Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre yapıların sınıfına uygun birim fiyatları ve yaşı belirlenip buna göre yıpranma payı düşülerek değerlendirme yapıldığı ve bu rapora göre oluşturulan kararda usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı, davalı ... tarafından, dava konusu taşınmaz üzerindeki, "5251 Sokak, No:9" adresinde kayıtlı bulunan yapının müvekkilinin murisi ...'e ait olduğu yönünde, görevli ve yetkili mahkemede dava açtığını iddia edip, iddiasını da ispatlayamadığınından istinaf isteminin doğru görülmediği; ancak davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrası olan 21.03.2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken, İlk Derece Mahkemesince faiz tarihinin başlangıcının 20.03.2019 tarihi olarak alınması hatalı olup kamulaştırma bedelininde derhal ödenmesi gerektiğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; zemin birim bedelinin yüksek olduğunu, emsal karşılaştırmasının uygun yapılmadığını, taşınmazın sit alanında olmasının değer azaltıcı unsur olarak değerlendirilmediğini, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerekek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikal eden ve denetimden geçen dosyalar da dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmediği gibi derhal ödeme ve faize ilişkin olarak hükmün düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi de doğrudur.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.