"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1167 Esas, 2022/2802 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/175 Esas, 2020/5 Karar
Taraflar arasındaki dava konusu taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı ... Medenî Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, Ayvacık ilçesi, ... köyü 121 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının Mahkeme kararı ile iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, mülkiyet ... ihlal edildiğinden 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca zararının tazmini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından öncelikle davanın usulden reddinin gerektiğini, fazlaya dair hakkın saklı tutulmasının bir hükmünün olamayacağını, Hazine tarafından davacı hakkında kanunun öngördüğü koşullara göre dava açılması ve dava sonucunda verilen hükmün infaz edilmesinin tamamen yargılamaya dönük bir süreç olduğunu, bu sürecin sonunda verilen mahkeme hükmü ve bu hüküm gereğince tesis edilen işlem nedeniyle tazminat talep edilmesinin hukuka uygun olarak değerlendirilemeyeceğini, Hazine tarafından davacı hakkında kanunun öngördüğü şekilde dava açıldığını, Mahkemece açılan davanın kabul edildiğini ve Yargıtayca mahkeme kararının onanarak kararın kesinleştiğini, bu itibarla kesinleşmiş mahkeme hükmünü uygulayan Hazineye atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, böyle bir davada tazminata karar verilmesinin ormanlara özel mülkiyete konu olamayacağı yönündeki mevzuat hükmünün reddedilmesi anlamına geleceğini bunun da kabulünün mümkün olmadığını, davalara dayanak olarak gösterilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının bu yönden de değerlendirilmesi gerektiğinden davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tazminat isteminin kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Hazineye atfedilecek bir kusur bulunamadığını, davacının mülkiyet belgesi bulunmadığından mülkiyet ... ihlal edildiği gerekçesiyle tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek koşuluyla takdir olunan tazminat miktarının çok yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmısını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince Devletin kusursuz sorumlu olduğu, davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu, taşınmazın arazi niteliğinde kabul edilmesinin ve net gelir metodu uygulanarak değerinin tespit edilmesinin doğru olduğu; ancak taşınmazın sulama kaynağı olarak belirtilen su kuyusuna ayrıca maktuen değer biçilmesi doğru bulunmadığından, su kuyusu bedelinin tazminattan indirilerek davanın kısmen kabulüne dair 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Tapu sicilinin tutulmasından ... bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ilearsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ... ili, Ayvacık ilçesi, ... köyü 121 ada 15 parsel sayılı, 1.502,86 m² yüzölçümlü taşınmazın 1989 tarihinde ... ... adına tescil edildiği, 23.05.2012 tarihinde ise davacının satış yolu ile edindiği, Hazine tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/209 Esas, 2015/142 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına orman olarak tescile karar verildiği, bu kararın kanun yolu incelemesinden geçerek 26.03.2018 tarihinde kesinleştiği eldeki davanın 10.07.2018 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net gelir esas alınarak, üzerindeki yapıya yapı sınıfı ve yaşına göre yıpranma payı düşülerek üzerindeki ağaçlara cins ve yaşına göre maktuen bedel belirlenmesi ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.