"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/221 Esas, 2022/292 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen ve davacı lehine tesis edilen ipotek bedelinin artırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece; Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; eski ..., yeni ... ilçesi ... parselin imar uygulaması neticesinde 1.449,00 m² hissenin bedele dönüştürüldüğünü, bedele dönüşen alan bedelinin artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; tebligat yapılmamasına rağmen davacının yapılan işlemden haberdar olduğunu, zamanaşımı süresinin sona erdiğini, husumetin kendilerine düşmediğini, idari yargının görevli olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.02.2020 tarihli ve 2018/557 Esas, 2020/61 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile taşınmazın bedele dönüşen pay karşılığı artırılarak davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda incelenen emsallerin uygun olmadığından ve soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi; dava konusu taşınmazın paydaşları tarafından İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/429 Esas, 2019/114 Karar sayılı dosyasında, aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 0.20 TL/m² değer biçildiği ve bu bedelin dairemiz denetiminden geçerek 2019/9570 Esas, 2020/8890 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşıldığından, dava konusu taşınmaz için uygulamanın tapuya tescil edildiği tarih itibarıyla tespit edilen bedel inandırıcı görülmemiş ve taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re'sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle, değerlendirme tarihi olan uygulamanın tescil tarihindeki değerinin belirlenmesi ve tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenmesi ve ortaya çıkacak gerçek bedelin tablosu için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması ile harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanmaması, davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından idarenin sorumlu olması gerektiğinin düşünülmemesi, taşınmazın değeri uygulamanın tapuya tescil edildiği tarihi esas alınarak tespit edilerek, tespit edilen bu bedelin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenmesi gerekirken, Toptan Eşya Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle güncellenmesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda ıslah edilmiş davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; hüküm altına alınan bedelin tamamına dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması suretiyle hükmün düzeltilerek onanması talebiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; noter tebligatı yapılmamış olmasına rağmen, yapılan işlemler nedeniyle imar uygulamasından haberdar olunduğunu, zamanaşımı süresinin sona erdiğini, idari yargının görevli olduğunu, hak düşürücü sürenin sona erdiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki davacılar ile davalı idare arasındaki imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen payın karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 13075 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Davacılar vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde; tespit edilen bedelin tamamına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, ıslah ile artırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin ikinci paragrafında yeralan “2.000 TL'sine dava tarihinden, 3.001.632,10 TL'sine 08.09.2022 ıslah tarihinden itibaren” cümlesinin çıkartılmasına, yerine “dava tarihinden” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.