"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2308 Esas, 2022/3463 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/36 Esas, 2021/151 Karar
Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı ... Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 ... maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının tapu kayıtlarına güvenerek dava dışı kişiden üç adet tarım arazisi satın aldığını, Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi 606, 607 ve 2035 parsel sayılı taşınmazların toplam 94.355,82 m² olduğu halde kadastro yenileme çalışması sonrasında toplam 49.587,60 m² olarak tespit gördüğünü, yapılan kadastro çalışmasına davacının Salihli Kadastro Mahkemesinin 2019/24 Esas, 2019/75 Karar sayılı dosyası ile itiraz ettiğini, itirazın reddine karar verildiğini, verilen kararın kesinleştiğini, dava konusu taşınmazlardaki eksiklik miktarı kadar bedelin ve ayrıca bu eksik yüzölçüm nedeniyle yoksun kalınan kazanç kaybının dava masrafları ve vekâlet ücreti ile birlikte davalı idareden alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; Salihli Kadastro Mahkemesinin kararının kesinleştiğini, davacı ya da lehine kazanım olduğu belirtilen komşu taşınmaz maliki tarafından açılan bir tapu iptal ve tescil davası ya da benzer bir dava bulunmadığını, tapu sicilinin tutulması nedeniyle bir zararın doğmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davanın kısmen kabulü ile belirlenen tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatın dava tarihi itibarıyla hesaplanması gerektiğini, ayrıca yoksun kalınan kazancın da tazminata eklenmesi gerektiğini, faizin taşınmazların edinme tarihinden başlatılması gerektiğini ileri sürmüştür.
2.Davalı ... Hazinesi vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazların tapu kaydında belirtilen yüzölçümünde olmadığını, ölçüm hatası bulunduğunu, bu nedenle herhangi bir kaybı bulunmadığını, kaldı ki 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinin tapu kaydının tutulmasına ilişkin olup, kadastro çalışmaları bu madde kapsamında olmadığı için davanın reddi gerektiğini, kabule göre de tazminatın çok yüksek hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu, Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi 606, 607 ve 2035 parsel sayılı taşınmazların davacı tarafından satın alındığı, daha sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun)’ un 22 nci maddesi uyarınca yapılan uygulama sonucunda taşınmazların 113 ada 6,7,8 parsel olarak tescil edildiği, yenilme işlemleri sonrası taşınmazlarda toplam 44.768,22 m² eksilme olduğu, davacı tarafından uygulama kadastro işlemine karşı Salihli Kadastro Mahkemesinin 2019/24 Esas, 2019/75 Karar sayılı dosyası ile itiraz ettiği ancak davanın reddine karar verildiği, bu kararın 06.12.2019 tarihinde kesinleşmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, yapılan incelemede, bu azalmanın komşu parsellere kayma nedeniyle oluşmadığı, taşınmazların ilk kadastrosu sırasında poligon noktasında yapılan hatadan kaynaklandığının anlaşıldığı, davacı tarafından taşınmazların tapu kayıtlarında belirtilen yüzölçümü üzerinden satın alındığı ve eski tapu kayıtlarında tersimat hatasına ilişkin herhangi bir şerh de bulunmadığı gözetildiğinde, davacı yönünden zararın doğduğunun kabulü ile arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmek suretiyle değer belirleyen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvuru talebinin kabulü ile dava tarihinin değerlendirme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinden dava tarihi olan 2020 yılı Salihli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün maliyet cetveline göre değer belirleyip yeniden hesaplama yapılmak suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararında ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi 606, 607 ve 2035 parsel sayılı taşınmazların 1958 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında dava dışı şahıs adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra 15.01.2016 tarihinde satış yolu ile davacı adına tescil edildiği, 2019 yılında 3402 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin ikinci bendinin uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sonrasında taşınmazların yüzölçümünde toplam 44.768,22 m² azalma olduğu, bunun üzerine davacıların azalan yüzölçümü nedeni ile uygulama kadastrosuna karşı Salihli Kadastro Mahkemesinin 2019/24 Esas, 2019/75 Karar sayılı dosyası ile itiraz ettiği, ancak davanın reddine karar verildiği, bu kararın 06.12.2019 tarihinde kesinleşmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, ancak itirazın reddedilmesi ve bu kararın kesinleşmesi üzerine uğranılan zararın tazmini istemi ile eldeki davayı açtıkları anlaşılmıştır.
3.Dava konusu zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmaza net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın eksilen yüzölçümünün bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.