Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2701 E. 2023/8135 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal değer belirleme yöntemi, üzerindeki yapıya resmi birim fiyatları esas alarak yıpranma payı düşülmesi ve ağaçlara maktuen değer biçilmesi suretiyle kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında usul ve yasaya uygun davrandığı gözetilerek, davalıların temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1600 Esas, 2022/3377 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/223 Esas, 2022/83 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare, davalı kayyım ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kayyım ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Sur ilçesi, ... Mahallesi ... ada 8 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı kayyım vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz için kamulaştırma davasının açıldığını, davacı idarece taşınmaza takdir edilen bedelin düşük olduğunu, itiraz haklarının saklı kalmak kaydıyla mahkemece yapılacak keşif sonucu hazırlanacak bilirkişi raporlarında taşınmazın gerçek kamulaştırma bedelinin tespitini talep etmiştir.

2. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ve taşınmaz üzerindeki yapının murisi ... tarafından ... adında bir kadından 1981-1990 yıllarında satın alındığını, taşınmazın 1990 yılından itibaren kesintisiz bir şekilde müvekkillerinin tasarrufunda olduğunu, tapu kayıtlarında ... (... ...) oğlu adına kayıtlı taşınmazın edinme sebebinin 28.01.1953 yılında tesis kadastrosu ile oluşturulduğunu, kayıtlardan anlaşıldığı kadarıyla tapu malikinin 1960'lı yıllarda öldüğünü, taşınmaz üzerindeki yapının müvekillerine ait olduğuna karar verilmesine, bilirkişi raporları sonrasında belirlenecek değeri müvekkillerinin adına açılacak hesaba aktarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı kayyıma ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalı kayyım ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğu değerlendirmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın m² bedelinin yüksek belirlendiğini, emsal taşınmazın hisseli bir taşınmaz olduğunu, idare tarafından bankaya depo edilen bedele faiz işletilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı kayyım vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu mütemmim cüzlerin ve yapının taşınmaz üzerinde olup olmadığının araştırılmadığını, taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini, emsalin dava konusu taşınmazdan değersiz olduğunu ileri sürmüştür.

3. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerli bir konumda bulunduğunu, lehlere hükmedilen vekâlet ücretinin düşük olduğunu, faizin el koyma tarihinden işletilmesi gerektiğini, yapının yaşı ve alanının eksik hesaplandığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan bilirkişi raporu ve dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip emsal karşılaştırması yapılarak ve üzerinde bulunan yapıya aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrarısının (h) bendi resmi birim fiyatları esas alınıp yapının yaşına göre yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli ve kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare yararına vekâlet ücreti hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşıldığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kayyım ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı kayyım vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Diyarbakır ili, Sur ilçesi, ... Mahallesi ... ada 8 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, üzerinde bulunan ağaçlara ise maktuen değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı kayyım ve davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.