Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2721 E. 2023/11037 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin doğru tespit edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca emsal taşınmaz kıyaslaması ve resmi birim fiyatlar gözetilerek yapılan bedel tespitinde isabetsizlik görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/132 Esas, 2022/3416 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/287 Esas, 2021/469 Karar (Birleştirilen Diyarbakır 5. Asliye

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili isteme ilişkin maddi hatanın düzeltilmesi istimine ilişkin birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Sur ilçesi, ... Mahallesi, 965 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

2. Birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Diyarbakır ili, Sur ilçesi, ... mahallasi, 965 ada 15 parsel sayılı taşınmaza ilişkin Diyarbakır 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/168 D. İş sayılı dosyasında acele kamulaştırma kararı verildiğini, yapılan tespitte bilirkişi heyetinin taşınmazın arsa bedelini tespit ettiğini; ancak üzerinde yapı bulunmadığı şeklinde rapor hazırladıkları, oysa taşınmaz üzerinde zemin katta dükkanlar, 1. ve 2. Katta daireler bulunduğunu beyan ederek maddi hataların düzeltilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın Diyarbakır’ın en gelişmiş, ticaret hayatının en yoğun ve tarihi nitelikteki bir semtinde olduğunu, tarihi surlara ve turistik caddesine yakın olduğunu, hemen yanında Meryem Ana kilisesi ve Protestan Kilisesi bulunduğunu, idare tarafından tespit edilen bedelin gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafça yapılan tespitte taşınmaz üzerinde ek yapı ve yapı bedelinin tespit edilmediğini, davaya konu taşınmazın bulunduğu yerde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından 2013 yılında yapılan Balıkçılarbaşı-Mardin kapı arasındaki yol genişletme çalışmalarına ilişkin kamulaştırma işlemlerinde arsa m² birim fiyatının 4.000 TL olarak takdir edildiği, bu durumun dava konusu taşınmazın bilirkişi heyetinin hesapladığı değerden çok daha değerli olduğunu gösterdiğini, taşınmazın değerinin 2017 yılı için binaların m² normal inşaat maliyet bedellerini gösterir cetvele göre hesaplanmasını, hatta özellik arz etmesinden (taşınmaz turistik cad. üzerinde ve surların tam karşısında olması) dolayı taşınmazın değerinin %50 artırılması bile taşınmazın gerçek değerini ortaya çıkarmayacağını, taşınmazın gerçek değerinin keşif yapılarak bilirkişiler marifetiyle tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleştirilen davada idare tarafından cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile davacı kurum adına tesciline, tespit edilen bedelin davalıya derhal ödenmesine, kamulaştırma bedeline 07.07.2017 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, emsal taşınmazın usule uygun şekilde alınmadığını, aynı yörede bulunan taşınmazlarda m² değerinin 500-600 TL civarında belirlendiğini, emsal taşınmazın yüz ölçümünün 36,48 m² olması nedeniyle dava konusu taşınmaz ile benzer özelliklere sahip olmadığını, kamulaştırma davalarında ilk fark bedele ilk karar tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen yeni fark bedele 2. karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu konum itibarıyla m² değerinin çok düşük belirlendiğini, aynı civardaki arsaların m² birim fiyatının 1000 TL civarında belirlendiğini, yapıların değeri belirlenirken konut ve dükkana aynı birim değerin verildiğini ancak dükkanların bulunduğu yerin Diyarbakır'da ticaret hayatının en yoğun yaşandığı turistik bir bölge olup birim fiyatının 4000 TL alınması gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına göre; arsa niteliğindeki Diyarbakır ili, Sur ilçesi, ... Mahallesi 965 ada 15 parsel (ifrazen oluşan 41 ve 49 parsel) sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya aynı maddenin (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi, davalı dava açmaya sebebiyet vermediğinden ve 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderlerinden davacı idare sorumlu olduğundan ayrıca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi halinde Anayasa'nın 46 ncı maddesinde düzenlenen "taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi" ilkesi ve dolayısıyla da mülkiyet hakkı ihlali söz konusu olacağından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 ve tarihli 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu kanaati ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Diyarbakır ili, Sur ilçesi, ... Mahallesi, 965 ada 15 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak üzerinde yapılan aynı maddenin (h) bendi gereğince resmi birim fiyatları alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.