Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2784 E. 2023/10025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin gelir metoduna göre belirlenmesinde ve %300 objektif artış oranı uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozma ilamıyla kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/81 Esas, 2022/377 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 155 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından yol geçirilmek ve kanal yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Kanun'da belirtilen zamanaşımı süresinde açılmadığını, DSİ tarafından taşınmaza müdahalenin olmadığını, talep edilen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, taşınmazın değerinin iddia edildiği gibi çok yüksek olmadığını, bu nedenlerle dava aşamasında ve keşifte belirecek yeni durumlar karşısında cevap hakkı saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.02.2021 tarihli ve 2019/444 Esas, 2021/ 44 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile yol olarak terkine ve davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 25.02.2021 tarihli ve 2019/444 Esas, 2021/ 44 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; bilirkişi raporunda münavebe ürünü olarak alınan buğday, nohut ve arpanın dekar başına verim miktarlarının İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2011 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan getirtilip rapor denetlendikten sonra m² birim fiyatının belirlenmesi ve dava konusu taşınmazın yeri, konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre objektif artırıcı unsur uygulanması gerektiği hâlde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda piyasa rayiçleri gereği emsallerine göre 7 kat değerli olduğunun kabulü ile m² birim fiyatının belirlenmesi doğru görülmediği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kısmen kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine ve davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle;hükme esas alınan bilirkişi raporunda kapitalizasyon faiz oranın düşük, objektif artırıcı unsurun yüksek,masrafların brüt gelirin 1/3'ü oranından az alınmak suretiyle metrekare birim fiyatının yüksek belirlendiğin davalı idarece geçirilen kanal nedeniyle dava konusu taşınmazın geri kalan kısmı sulu hale geldiğini ve değer artış oranı belirlenip taşınmaz bedelinden düşürülmesi gerektiği halde, bilirkişi raporunun hatalı inceleme ile bedelin fazla belirlendiğini, davanın reddedilen kısmı yönünden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ile 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun)11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak ve dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özellikleri, konumu itibarıyla %300 oranında objektif artış oranı uygulanmak suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.