Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2837 E. 2023/7634 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kat malikinin, site yönetiminin aldığı genel kurul kararlarının ve işletme projesinin iptalini istemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, denetime elverişli bilirkişi raporu alınması suretiyle verdiği kararın usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/666 Esas, 2022/828 Karar

KARAR : Direnme

Taraflar arasındaki hakimin müdahalesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; Alkent 2000 ... Sitesi Yönetimini 08.02.2015 tarihli genel kurulda ibra etmediğini, tutanağa imza atarak muhalefet şerhi verdiğini, davalı tarafın mahalle olan bir alan için site diyerek aidat toplamak istediğini, buna ek olarak 2015 yılı işletme projesinin kat malikleri arasında eşitsizlik yarattığını, lüzumsuz, usulsüz, lüks masraflar içerdiğini, ... Sitesi genel giderlerine ilişkin masraf kalemlerine itiraz ettiğini, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 43 üncü maddesine aykırı yüzlerce iş ve harcama için yetki isteyen yönetimin tüm kararlarının iptalini talep ettiğini, belediyenin haftanın 3 günü çöpleri topladığını, sağlık hizmetinin devlet tarafından verildiğini, restaurant için yapılan harcamanın lüks gider olduğunu, sosyal tesis işletme giderlerinin fuzuli olduğunu, özel teknik servis tutulmasına gerek bulunmadığını, asayişi polisin sağlamak zorunda olduğunu, cadde-sokak aydınlatmasının kamu hizmeti olarak sağlanması gerektiğini, tüm bunlara ilişkin yapılan masrafların lüks harcama ve sayılan giderlerin 634 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi kapsamında olduğunu, bu giderlere katılması gerekmediğini ileri sürerek 08.02.2015 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararların ve 2015 yılı işletme projesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava konusu sitenin 634 sayılı Kanun'la tabi bir yer olduğunu, 15.03.2012 tarihinde 4880 yevmiye sayısı ile tescil edilen yönetim planına göre mülkiyetin yatay ya da dikey olmasına bakılmaksızın bu sitenin içinde bulunan 295 villanın tamamının 634 sayılı Kanun'a göre idare edileceğini, davacının iddialarının hiçbirinin yerinde olmadığını, Kanun'un verdiği yetkiye dayanarak 2015 yılı genel kurulunun toplandığını ve yine Kanun'un belirlediği şekilde kararlar alındığını, alınan kararlara uyulmasının zorunlu olduğunu, bu sitede villa satın alanların tapudaki durumu ve tapuya tescil edilmiş yönetim planını kabul ederek mülkiyet sahibi olduklarını, 2015 yılının Olağan Genel Kurulunda davacının söz ettiği gibi lüks harcamayı gerektiren bir karar alınmadığını, siteye ait tapuya tescil edilen yönetim planında ortak kullanım ve ortak hizmet yerleri ile bunlar için yapılacak giderlerin belirlendiğini, bu giderlerden kat maliklerinin sorumlu olduğu gerçeğinin de yazıldığını, yönetim planı yürürlükte olduğuna göre davacının da bu yönetim planı gereğince ödemesi gereken aidatları ödemek zorunda olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.03.2016 tarihli ve 2015/245 Esas, 2016/377 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu, dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerine kurulu olup, toplu yapı olmadığından, davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde genel hükümlere göre görülmesi gerektiğini, görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken esas hakkında karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Verilen Birinci Direnme Kararı

Mahkemenin 26.09.2017 tarihli ve 2017/391 Esas, 2017/756 Karar sayılı ilamı ile bozma ilamına direnilmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılan inceleme sonucunda, hüküm kısmının infaza elverişli olmaması, mahkemece usulüne uygun direnme kararı oluşturulmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Verilen İkinci Direnme Kararı

Mahkemenin 19.10.2022 tarihli ve 2018/666 Esas, 2022/828 Karar sayılı ilamı ile önceki kararda direnilmesine ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu sitenin mahalle olduğunu, site yönetimince verildiği iddia edilen hizmetlerin kamu birimlerince zaten karşılandığını, genel kurulda belirlenen masrafların lüks ve faydasız masraflar olup karşılamak durumunda olmadığını, belirtilen sebeplerle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kat malikleri kurulu kararlarının ve işletme projesinin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede Mahkemece denetime elverişli bilirkişi raporu alınması sureti ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.