"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1396 Esas, 2022/2080 Karar
DAVA TARİHİ : 25.06.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/231 Esas, 2021/550 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.11.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı idare vekili Avukat ...n sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 425 ada 2 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmaz bedelinin davalı idareden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı davacılar tarafından aynı dava konusu için Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/274 Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, bu davada davanın hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verildiğini ve hükmün kesinleştiğini, davacının haksız davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar tarafından açılan tezyidi bedel davası nedeniyle kesin hüküm oluştuğunu, taşınmaza fiili el atmanın bulunmadığını, kamulaştırma tebligatının usulüne uygun olarak yapıldığını, bedelin bloke edildiğini, kamulaştırma tarihinde taşınmazın aynının çekişmeli olmasının kamulaştırma tebligatını geçersiz hâle getirmeyeceğini, taşınmazın idare adına tesciline engel olmayacağını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın bedeline hükmedilmesinin de doğru olmadığını, taşınmaz yol ve park alanında kaldığından husumetin ilgili belediyeye yöneltilerek olumsuz değer oranı yansıtılması gerektiğini, irtifak nedeni ile değer düşüklüğünün fazla hesaplandığını, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı olup belirlenen bedelin fahiş hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmesi doğru olup taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelin uygun olduğu, taşınmaz için usulüne uygun yapılmış kamulaştırma tebligatı olmadığı gibi kamulaştırma bedelinin ödenmiş olduğunun da ispat edilemediği, kesinleşmemiş kamulaştırma işlemi nedeni ile idarenin eylemi kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğundan el atma devam ettiği sürece kesin hükümden söz edilemeyeceği, taşınmazın tamamına el atıldığından tamamının bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 6745 sayılı Kanun'un 33 ncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen ve 7421 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile son cümlesine eklenen Ek madde 1 inci maddesi.
5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Dava konusu İstanbul ili, ...ilçesi, Çınar Mahallesi 425 ada 2 parsel sayılı taşınmazın geldi parselinin kök Kapadık Mahallesi 67.500.00 m² yüzölçümlü 1 parsel sayılı taşınmaz olduğu, kök 1 parsel sayılı taşınmazın 27.125.00 m²lik kısmının doğalgaz boru hattı güzergahı nedeni ile 25.07.1986 tarihinde kamulaştırılmasına karar verildiği ve işbu dosya davacıları tarafından davalı BOTAŞ Genel Müdürlüğü aleyhine taşınmazın kamulaştırmaya konu olan 27.125.00 m²lik bölümüne ilişkin olarak Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/274 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin artırımı davası açıldığı ve açılan davada davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verildiği bu kararın 23.10.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
4. Eldeki davada davacılar vekili tarafından dava konusu 425 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına karar verilen 27.125,00 m²lik kısmı ile bu alandan fazla olarak davalı idare tarafından fiilen kullanılan 1.058,86 m²lik alanın bedelinin birlikte talep edildiği anlaşılmış olup işbu dosya davacıları tarafından davalı BOTAŞ Genel Müdürlüğü aleyhine taşınmazın 27.125,00 m²lik kısımı için Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/274 Esas, 2007/956 Karar sayılı dosyasında açılan aynı talepli dava neticesinde, davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verildiği ve bu kararın Dairemizin 15.04.2008 tarihli ve 2008/1112 Esas, 2008/4956 Karar sayılı kararı ile denetiminden de geçmek suretiyle kesinleştiği gözetildiğinde taşınmazın 27.125,00 m²lik kısmı için açılan davanın kesin hüküm nedeni ile reddi ile taşınmazın kamulaştırmaya konu bölümünden arta kalıp fiilen davalı idare kullanımında bulunduğu anlaşılan 1.058,86 m²lik bölüm bakımından davanın kabulüne dair hüküm kurulması gerekirken taşınmazın tamamının bedeline hükümedilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüne,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı idare kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye ödenmesine,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.