Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2871 E. 2023/9212 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, mahkemenin bozma kararına uyularak belirlenen bedelin, davacı idare ve davalı tapu maliki tarafından itiraz edilmesi üzerine uyuşmazlık oluşmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararı ile kesinleşen hususların davalı yararına kazanılmış hak oluşturması ve temyiz incelemesinde kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin kamulaştırma bedeli tespitine ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/4 Esas, 2022/104 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Şırnak ili, ... ilçesi, ... köyü 766 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.06.2015 tarihli ve 2015/116 Esas, 2015/235 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, acele kamulaştırma bedelinin mahsubuyla fark bedelin derhal ödenmesine, dava dört ay içinde sonuçlandırıldığından yasal faiz işletilmesine yer olmadığına, tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.06.2015 tarihli ve 2015/116 Esas 2015/235 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın idarenin kıymet takdirinde kuru tarla vasfında olduğu belirlendiği hâlde, 16.014 m² yüzölçümündeki dava konusu taşınmaza bilirkişi raporunda sulu tarım arazisi olarak değer biçildiğini, taşınmazın yüzölçümü gözetilerek fiilen sulanıp sulanmadığı, su kaynağının taşınmazı sulamaya yetip yetmeyeceği, taşınmazda sulamaya ilişkin bir tesis olup olmadığı gözlenip tutanağa geçirilip yeniden alınacak raporla çelişki giderilmeden, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.2018 tarihli ve 2016/87 Esas, 2018/381 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.2018 tarihli ve 2016/87 Esas, 2018/381 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; ilk kararı temyiz etmeyen davalı yönünden bozma öncesi tespit edilen bedelin davacı idare lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeksizin, bozma sonrası fazla bedel tespiti doğru görülmemesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.02.2022 tarihli ve 2022/4 Esas, 2022/104 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı idarenin harçtan muaf olduğunu, taşınmazın kuru arazi olmasına rağmen sulu arazi vasfında değerlendirildiğini, bozma öncesi kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak alındığı ve bu durum bozma sebebi yapılmadığı hâlde, kapitalizasyon faiz oranının %4 kabul edilmesinin doğru olmadığını, idarece yapılan kamulaştırmada herhangi bir ağaca rastlanmamışken İnceler köyüne ait kamu yararının ilan edildiği 27.09.2013 tarihinden sonra dikilen ağaçların uydu görüntüsünde de olmamasına rağmen bedelinin hesaplanmasının doğru olmadığını, %25 oranında uygulanan objektif değer artış oranına ve üretim masraflarının brüt gelirin %40'ı oranında alınması gerekirken daha düşük alındığını, yörede sulu arazide uygulanması gereken buğday-pamuk, buğday- mısır münavebesi olması gerekirken buğday- karışık sebze münavebesi uygulanmasının doğru olmadığını, 26 adet meyve ağacı yerine, 60 adet meyve ağacı bedeline hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaza hükmedilen bedelin gerçek değerinin çok altında olduğunu, bozma kararı üzerine Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/87 Esası üzerinden devam eden yargılamada, bozma ilamı doğrultusunda usulüne uygun bir şekilde keşif yapıldığını, tanzim edilen raporlar esas alınarak kamulaştırma bedelinin 837.742,64 TL olarak tespitine karar verildiğini, usulü kazanılmış hak gereği bozma öncesi karara hükmedildiğini, davalı müvekkil halihazırda 77 yaşında olup anadili olan Kürtçe dışında başka bir dil bilmediğini, avukatının olmadığını, ilk kararla tespit edilen bedeli hiçbir şekilde kabul etmediği halde Türkçesi olmadığından ve kararın içeriğinden de temyiz hakkının varlığından da habersiz olduğundan temyiz hakkını kullanamadığını, bu nedenle de hakkaniyet gereği davacı idare lehine usuli kazanılmış hak nedeniyle müvekkile taşınmazının gerçek değerinin çok altında bir bedel verilmesinin evrensel bir hak olan mülkiyet hakkının ihlali olduğunu, Anayasa Mahkemesinin de bu minvalde usul kurallarının kişinin sahip olduğu temel haklardan biri olan mülkiyet hakkının özüne zarar verebilecek şekilde yorumlanamayacağı ve önüne geçemeyeceği aksi düşüncenin evrensel hukuk ilkeleriyle bağdaşmayacağı yönünde karar ve yorumları mevcut olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.