"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2011/306 Esas, 2013/561 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tesciline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda Mahkemence davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece verilen kararın taraflara tebliğ edildiği; ancak taraflarca temyiz edilmediği anlaşılmaktadır.
Davacı idare vekili 13.10.2016 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmaz üzerinde kurulan irtifak alanının hüküm kısmında 913,92 m² olarak yazılması gerektiği hâlde maddi hata ile 9.312 m² olarak yazıldığı maddi hatanın düzeltilmesi için hükmün tavzih edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 18.04.2017 tarihli karar ile tavzih isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Tavzih kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Temyiz istemi; tavzih talebi sonrasında dava konusu 266 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi rapor ve krokisinde gösterilen 9.312 m²lik kısmı yönünden davacı ... lehine daimi irtifak hakkı TESİSİNE" yazılı kısmında bulunan 9.312 m²lik kısmının çıkartılarak yerine "913,92 m²" irtifak olarak düzeltilmesine yönelik ek kararına ilişkindir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesinde; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun'un 305/A maddesinde ise "Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir." düzenlenmesi bulunmaktadır.
6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taraflara yüklenen borçların tavzih yolu ile değiştirilmesi ya da yeni borçlar yüklenmesi mümkün olmadığından tavzih dilekçesinin kabulüne ilişkin Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olmadığından; tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirir.
V.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin vekilinin temyiz itirazının reddi ile hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
23.10.2023. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.