"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/733 Esas, 2022/699 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen 4650 ... Kanun'la değişik 2942 ... Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 ... Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.12.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Ilgın ilçesi, ... Mahallesi 251 ada 43 (ifrazen 251 ada 95 ve 96) parsel ... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; idare tarafından takdir edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın daha değerli olduğunu ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.03.2016 tarihli ve 2015/213 Esas, 2016/332 Karar ... kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24.03.2016 tarihli ve 2015/213 Esas, 2016/332 Karar ... kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki taşınmazın değerinin belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, hükme esas bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların imar parseli oldukları belirtildiği hâlde düzenleme ortaklık payı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bir kısmının ise il ve ilçe merkezlerine olan mesafeleri ve çevrelerinin gelişmişlik durumları ve dava konusu taşınmaza uzaklığı dikkate alındığında emsal incelemesi uygun olmadığı gibi bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların, satışına ilişkin akit tabloları Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların 2014 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olduğundan ve dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi raporunda (C) ile gösterilen 457.13 m²lik bölümünde %95 oranında değer azalışına hükmedilmiş olup 457.13 m²lik kısmında değer kaybı %50 oranını geçmesi halinde davalıya %50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinmeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanması ve talebi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmesi aksi halde bilirkişi kurulunca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 10.12.2020 tarihli ve 2019/179 Esas, 2020/350 Karar ... kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 10.12.2020 tarihli ve 2019/179 Esas, 2020/350 Karar ... kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; aynı kamulaştırma kapsamında yer alan ve davacı idare tarafından hazırlanan ... takdir komisyonu raporlarında aynı değerde görülen, dava konusu taşınmaza 850 metre mesafede benzer konumda bulunan 597 ada 7 parsel ... taşınmaza Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/12 Esas, 2019/547 Karar ... dosyasında 17.12.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 145,00TL/m² bedel belirlendiği ve kararın Dairemiz denetiminden geçerek bedel yönünden kesinleştiği; dava konusu taşınmaza 800 metre mesafede, benzer konumda bulunan 597 ada 12 parsel ... taşınmaza Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/22 Esas, 2020/244 Karar ... dosyasında 17.12.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 165,00 TL/m² bedel belirlendiği ve kararın Dairemiz denetiminden geçerek düzeltilerek onandığı anlaşıldığı halde; mahkemece bozma sonrası alınan ilk raporda emsal kıyaslaması yapılarak dava konusu taşınmaza 100,00 TL/m² bedel belirlendiği, alınan ek raporun da aynı yönde olduğu, mahkemece yapılan ikinci keşif sonucu emsal kıyaslaması yapılarak ve dosyada mevcut diğer raporları da kıyaslamak suretiyle 130,00 TL/m² bedel belirleyen rapora itibar edilmesi gerekirken; gerekçesi gösterilmeden taşınmazın bedelinin 100,00 TL/m² üzerinden belirlenmesi hatalı olduğu gibi, tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve davacı idarece fazla bloke edilen bedelin davalılar tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş faizi ile davalıdan alınarak davacıya iadesine, çekilmemişse varsa işlemiş nemalarıyla davacıya iadesine karar verilmemesi doğru olmadığı gibi mahkemece verilen hüküm, bozma kararı ile ortadan kalktığından tescil yönünden karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin ve kamulaştırmadan arta kalan alanında bedeline hükmedildiğinden 251 ada 95 parsel yönünden davacı idare adına tesciline karar verilmemesi, isabetsiz olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin 15.12.2022 tarihli ve 2022/733 Esas, 2022/699 Karar ... kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle;belirlenen bedelin yüksek olduğunu, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin komşu parsellere göre düşük belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 ... Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 ... Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Konya ili, Ilgın ilçesi, ... Mahallesi 251 ada 43 (ifrazen 251 ada 95 ve 96) parsel ... taşınmaza 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesi hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Mahkemece Dairemiz bozma ilamında belirtilen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği belirtildiği hâlde, hüküm fıkrasında maddi hata yapılarak tespit edilen kamulaştırma bedelinin hatalı yazılması doğru değildir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının;
a) (1) inci bendinden "284.714,70" sayısının çıkartılmasına, yerine "248.714,70" sayısının yazılması,
b) (3) üncü bendinden "93.352,00" sayısının çıkartılmasına, yerine "129.352.00" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.