Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2972 E. 2023/8798 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ana gayrimenkulün bodrum katlarına ilişkin mülkiyet hakkının tespiti isteminin, kat maliki olmayan yönetici tarafından açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca, kat maliki olmayan yöneticinin mülkiyet hakkına ilişkin dava açabilmesi için kat malikleri kurulundan yetki alması gerektiği, somut olayda böyle bir yetkinin bulunmadığı gözetilerek, davanın usulden reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2696 Esas, 2022/2714 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/237 Esas, 2020/727 Karar

Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tapuda İstanbul ili, ... ilçesi, 307 Pafta, 1956 ada 12 Parselde kayıtlı taşınmazın bodrum katlarında, Şişli Belediye Başkanlığının 20.01.1966 tarihli ve 10424 sayılı tescil ve aynı tescile dayalı Beyoğlu 8. Noterliğinin 23.12.1966 tarihli ve 45595 yevmiye numarası ile tasdikli yönetim planına göre oluşan mülkiyet haklarında 8 kat maliki ile mağaza sahibi arasında anlaşmazlık çıktığını, bu nedenle bahsi geçen taşınmazın her iki bodrum katında proje ve yönetim planına uygun olarak mülkiyet haklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının apartman yöneticisi sıfatı ile davasını ikame ettiğini, davacının bu anlamda aktif husumet ehliyetinin olmadığını ve esasa girilmeksizin davanın husumet yokluğu nedeni ile reddedilmesi gerektiğini, bir uyuşmazlıkta yönetim olarak imzası ve yetkisi bulunmayan yönetimin dava açma hakkının olmadığını, apartman yönetiminin dava ve icra takibi açmaktaki tek yetkisinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 35 inci maddesine göre yetki verilmesi koşulu ile yükümlülüklerini yerine getirmeyen kat maliklerine karşı olan yetkisi olduğunu, yönetimin gerek kanun gerekse de sözleşmeye dayanan bir yetkisinin söz konusu olmadığını, davacı tarafın davaya ilişkin harç ve gider avansı yatırmadığını, harç ve gider avansının dava şartlarından olduğunu, malikler arasındaki paylaşımın yönetim planına göre en ince ayrıntısına kadar düzenlendiğini ve binanın yapım tarihi olan 1966 tarihinden bu yana da hiçbir problem çıkmadığını, dosyada bulunan projede de zemin kat 3 nolu mağaza, eklentisi 1. Bodrum katta 1 nolu özel depo ve 2. Bodrum katta 2 nolu özel depo, eklentisi 2. Bodrum katta A harfli özel depo olarak gösterildiğini ve mağaza sahibine yani müvekkiline ait olacağının belirtildiğini, tapu kaydı, proje ve yönetim planına göre dava konusu gayrimenkulün bodrum katlarının mülkiyetine ilişkin bir ihtilaf söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davayı kendi adına açmadığını, davada mülkiyet sınırlarının tespitini talep ettiğini, mülkiyet hakkının devri, tescili gibi bir talebinin olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın usulden reddine karar verilmesinde kanuna aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ana gayrimenkulde bulunan bodrum katlara ilişkin mülkiyet hakkının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı tarafça ana gayrimenkulün bodrum katlarına ilişkin davalı ile olan anlaşmazlık sonucu ana gayrimenkulün mimari projesi ve yönetim planı çerçevesinde mülkiyet hakkının tespitine karar verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.

3. 634 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi, yöneticinin görev ve yetkilerini belirlemiş olup, bunların arasında mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlantısı olan müdahalenin önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi davası açma yetki ve görevi bulunmamaktadır. Ancak kat mülkiyeti hukukunun özelliği itibarıyla uygulamada kat maliki olmayan yönetici, kat malikleri kurulu tarafından yetkilendirilmesi halinde böyle bir davayı açabilir. Somut olayda kat maliki olmayan yönetici, kat malikleri adına mülkiyet hakkına dayanan istemini ancak kat malikleri kurulundan yetki alması halinde dava konusu edebilir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.