Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3115 E. 2023/10428 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmının park alanı olarak kullanıldığı ve bu kısmın bedelinden davalı idarenin sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden taşınmazın tamamının bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olmadığından, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/372 Esas, 2021/882 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar vermiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, ... ilçesi, Alemdağ Mahallesi 24490 ada 4 parsel sayılı taşınmaza okul yapılmak suretiyle davalı idarece fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu arsa üzerinde ... Belediyesi tarafından plan değişikliği yapılarak ve 21969 olan ada numarasının 24490 ada 4 parsel olarak değiştirilerek yeni şahıs hisselerinin okul alanına dahil edilmiş olduğunu, söz konusu arsa üzerinde müvekkil bakanlığa ait yapı ve tesis bulunmadığından ve arsanın bir kısmının meslek lisesi alanının bitişiğindeki 24490 ada 3 nolu parsel üzerinde bulunan Özel Muradiye Eğitim Kurumlarına ait özel bir okul tarafından kullanılması nedeniyle kendilerinin husumet mevkiinden çıkarılmasını, yine okul alanı olarak ayrılan gayrimenkullerin mülkiyetinin sonradan Maliye Hâzinesine ait olacağı ve Hazine adına tescil edileceğinden husumetin Maliye Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini, aynca zamanaşımı definde bulunulduğunu, müvekkil idare aleyhine açılmış olan kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat davasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda (2942 sayılı Kanun) öngörülen dava şartının gerçekleşmediğini, davacının iddiasının aksine Bakanlıkça herhangi bir el atmanın ve fiili bir müdahalenin söz konusu olmadığını, bu bağlamda taşınmaz üzerinde herhangi bir tesis ya da okulun bulunmadığını, arsanın imar planında özel eğitim tesisi olarak ayrıldığını, üzerinde Özel Muradiye Eğitim Kurumlarına ait okulun bulunduğunu ileri sürerek herhangi bir kamulaştırmasız el atma olmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi 01.06.2018 tarihli ve 2016/87 Esas, 2018/265 Karar sayılı kararı ile davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 01.06.2018 tarihli ve 2016/87 Esas, 2018/265 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2019 tarihli ve 2018/3574 Esas, 2019/1170 Karar sayılı kararı ile davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2019 tarihli ve 2018/3574 Esas, 2019/1170 Karar sayılı kararına süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararının fiili el atmanın varlığı kabul edilip, adli yargı görevli olduğundan işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza özel okul ve ... Belediyesi tarafından el atıldığını, davalı idarece dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını davanın öncelikle husumetten ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun’un Ek Madde-1 inci maddesi ile 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile Ek Madde-1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümlesi

5.2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın A harfi ile gösterilen kısmın tamamı ve B harfiyle gösterilen bir kısıma keşif tarihi itibarıyla davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında meslek lisesi alanı olarak ayrıldığını ve uzun yıllardan beri kamu hizmetine tahsis edilmiş olduğu ve paydaşların açtığı dava sonucu idarenin de tapuda paydaş olduğu birlikte gözetildiğinde, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile alınan rapora göre bu kısma ilişkin taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğrudur.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekilinini aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

5.Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda; imar planında Meslek Lisesi Alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmazın B harfi ile gösterilen bir kısmının, yeşil alan (park) olarak düzenlendiği belirtilmiştir. Aynı taşınmaza ilişkin olarak diğer paydaşlarca açılan ve Dairemiz denetiminden de geçen dosyalarda; taşınmazın 1331 m²lik parka dahil edilen kısmının bedelinin ... Belediye Başkanlığından tahsiline karar verildiği gözetildiğinde, taşınmazın park alanı olarak kullanılan kısmının yüzölçümü fen bilirkişi marifetiyle kesin olarak tespit edilip, bu kısımdan davalı idarenin sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden, taşınmazın tamamının bedelinin Milli Eğitim Bakanlığından tahsiline karar verilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarını reddine,

2.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının açıklanan nedenle BOZULMASINA,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.