Logo

5. Hukuk Dairesi2023/318 E. 2023/6474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ve taşınmaz vasfının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduyla değer biçilmesinin doğru olduğu, belirlenen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddi ile kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 366 parsel sayılı taşınmazın bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma belgelerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, taşınmazın arsa olduğunu, arazi gibi değerlendirilecek ise sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunu, dava 4 aydan sonra sonuçlanırsa faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, esas alınan münavebe ürünlerinin taşınmazın değerinin yüksek çıkmasına sebebiyet verdiğini, kapitalizasyon faiz oranının daha yüksek belirlenmesi gerektiğini, objektif değer artış oranı belirlenmemesi gerektiğini, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazın arsa olduğunu, serbest piyasada emsal taşınmazların 150-200 TL/m² arasında satıldığını, kapitalizasyon faizinin %4 oranında alınması gerektiğini, objektif değer artış oranının %200'den aşağı olmaması gerektiğini, ayrıca yerel mahkemece faize ilişkin hüküm kurulmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin doğru olduğunu, taraf vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, ancak Anayasa Mahkemesi'nin 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda kararın düzeltilmesi ve belirlenen kamulaştırma bedeline faiz işletilmesine yönelik hüküm kurulması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek dava konusu taşınmazın bulnduğu bölgede elektrik, su, telefon hizmetlerinin olduğunu, yaklaşık 100 metre mesafede ruhsatlı villalar bulunduğunu, dava konusu taşınmazın yerleşim merkezine yakın olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 366 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.