"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1554 Esas, 2022/2873 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/381 Esas, 2021/208 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının ve pilon bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 128 ada 37 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin tespiti ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, taşınmazın gerçek değerinden farklı olarak değerinin fahiş tespit edildiğini, münavebe hesaplamasının hatalı olduğunu, taşınmazın m² birim bedelinin yüksek hesaplandığını, bilirkişilerden ek rapor aldırılmadan hüküm kurulduğunu, kıymet takdir bedelinden çok yüksek bir bedel belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna istinaden kurulan hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın tam ortasından geçirilen elektrik tellerinin taşınmazdaki tarım verimini düşürdüğünü, objektif değer artışlarının düşük hesaplandığını, münavebeye esas alınan ürünlerin taşınmazın değerini düşürdüğünü, dekara verim miktarlarının düşük hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın önemli bir konumda olduğunu, tarım ürünlerinin verim miktarlarının düşük hesaplandığını, tespit edilen bedelin düşük olduğunu, %20 oranında belirlenen objektif değer artış oranının düşük olduğunu, değer kaybı oranının düşük hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net gelir yöntemi uyarınca değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, münavebe desenin o yörede yetişen yaygın olarak yetişen ürünlerden oluşturulduğu, net gelirin hesabında değerlendirme tarihi olan 2020 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kullanılmasının, Yargıtay içtihatlarına göre üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağı yönündeki içtihat gereğince net gelirin hesaplanmasının, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi vasfında kabul edildiğinden kapitalisazyon faiz oranı %4 olarak alınmasının ve dava konusu taşınmazın bulunduğu konum, merkezi yerlere uzaklığı dikkate alındığında % 40 objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olduğu, taşınmazın tamamının yüzölçümü ile enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak belirlenen değer düşüklüğü oranının makul olduğu, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 128 ada 37 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin tespit edilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.