Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3294 E. 2023/9737 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin ve ecrimisilinin davalı idareden tahsili istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve bedelinin davalı ... Belediyesinden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1560 Esas, 2022/3015 Karar

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/209 Esas, 2020/12 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili ve dahili davalı ... Belediyesi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun dahili davalı ... Belediyesi yönünden esastan reddine ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; ecrimisil talebi yönünden dahili davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Dahili davalı ... Belediyesi vekilinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat talebi için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Antalya ili, Kepez ilçesi, ... Mahallesi 2663 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içinde açılmaması nedeniyle zaman aşımı yönünden reddi gerektiğini, davaya konu 2663 ada 1 parselin, eski 515 parselin 1998 yılında yapıları imar uygulaması sonucu oluştuğunu ve yola terk edildiğini, bu uygulamanın müvekkil idarenin hizmet konusu olmadığı gözetilerek davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, eski 515 parsel 1920 m² olup DSİ Genel Müdürlüğü tarafından ... - ... sulaması Y-131-1 Kanaleti nedeniyle kamulaştırma işlemlerine tabi tutulduğunu ve işlemin kesinleştiğini, ancak tapuda şerh düşülmesinin fiilen el koyma anlamına gelmeyeceğini, keşif anında fiilen el koymanın hangi kurum tarafından yapıldığının belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu parseli diğer davalı DSİ Genel Müdürlüğünün kamulaştırdığını, bu nedenle her türlü tasarruf ve sorumluluğun DSİ Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, parsel üzerindeki yolların DSİ Genel Müdürlüğü kanal yolu olup kanalın bakım ve onarım (servis yolu) yolu olduğunu, idarenin asfalt döküp yol yaptığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kurumun davaya dahil dilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, sadece ihbar olunan kurum sıfatına haiz olabileceklerini, aksi düşünülmesi durumunda 5 yıla yakın süredir yargılaması yapılan, işin esasına girilmiş,tahkikat süreci bitmiş, karar celsesine gelinmiş, birtakım usuli işlemler idarelerinin yokluğunda gerçekleşmiş bir dava ile ilgili bu aşamada kül olarak dosyanın gönderilerek davaya dahil edilmelerinin hatalı olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu yerin Kepez Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, dava konusu parselde herhangi bir çalışma yapmadıklarını, davanın süresinde açılmadığını ve zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın Kepez Belediyesi yönünden husumetten reddine, davalı DSİ Genel Müdürlüğü ve dahili davalı ... Belediyesi yönünden kabulüne, el atma tazminatının ve ecrimsilin tespiti ile davalı idarelerden müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili ve dahili davalı ... Belediyesi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idarece taşınmaza kamulaştırmasız fiilen el atılmadığını, 1980 yılında kamulaştırma işlemlerinin yapılmasına başlandığını, bu kamulaştırmanın mahkemece yasa ve usule uygun olmadığı kanaatine varılması halinde fiilen el koymanın devam edip etmediğinin ve hangi idarece el koyulduğunun tespit edilmesi ve el koyan idarenin tazminat ile sorumlu tutulması gerektiğini, davanın kabulü halinde DSİ Genel Müdürlüğü adına tescil kararı verilmesi gerekirken terkin kararı verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Dahili davalı ... Belediyesi vekili istinaf dilekçesinde özetle;müvekkili idarenin dava konusu taşınmazda hukuki bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili idarece taşınmaz üzerinde herhangi bir fiili el atmasının bulunmadığını, davanın süresinde açılmadığını, taşınmazın Kepez Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, sorumluluğun DSİ Genel Müdürlüğü ve Kepez Belediye Başkanlığına ait olduğunu, müvekkili idarece fiilen el atılmadığı için ecrimisil de yöneltilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın tapu kaydında DSİ Genel Müdürlüğünün kamulaştırma şerhinin bulunması ve taşınmazın vasfının kanal olarak belirtilmesi nedeniyle, taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin dosya içerisinde bulunan kamulaştırma evraklarının yapılan incelenmesinde, dava konusu Antalya ili, Kepez ilçesi, ... Mahallesi 2663 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geldisi eski 515 parsel olarak DSİ Genel Müdürlüğü tarafından inşaatı yaptırılmış olan "...-... Sulaması Y-131-1 Kanalet servis yolu" nedeniyle kamulaştırmaya tabi tutulduğu, ancak dosyaya sunulan kamulaştırma evraklarından, kamulaştırma evrakları davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gibi bankaya bloke edilen kamulaştırma bedelinin de davacıya ödendiğinin ispatlanamaması nedeniyle, İlk Derece Mahkemesince kamulaştırma işlemlerinin geçersizliği ile davacı vekilinin beyanlarına istinaden, davaya kamulaştırmasız el atma hükümlerine uygun olarak bakılıp sonuçlandırılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, imar planında yol alanı olarak ayrılmış olan dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın fiilen el atıldığı, hükme esas raporda taşınmazın vasfının arsa olarak değerlendirilip emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazla emsal taşınmazın özelliklerinin puanlanması suretiyle bulunan değer üzerinden taşınmazın değerinin tespitlendiği, emlak vergi değerleri açısından ters orantı olmadığı, kamulaştırmasız el atma tazminatı ve emsal kira gelirine göre ecrimisil hesabına ilişkin 25.04.2017 tarihli bilirkişi raporu denetime açık, ayrıntılı ve hüküm kurmak için yeterli olmakla bilirkişi raporlarına ve imar planındaki yol genişliğine göre taşınmaz ana arterde bulunup Antalya Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda olduğundan, davalı ... Belediyesinin istinaf isteminin reddi ile dava konusu taşınmazın fiilen yol olarak kullanılması ve yol sorumluluğunun Antalya Büyükşehir Belediyesinde olması nedeniyle, davalı DSİ Genel Müdürlüğü yönünden husumetten ret kararı verilmesi gerekirken tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığı gibi, resen yapılan incelemede de hükme esas bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat miktarının 377.760,00 TL olduğu ve ıslah dilekçesinde de 377.760,00 TL talep edilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince talebi aşar şekilde 377.766,00 TL tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle Kepez Belediyesi ve DSİ Genel Müdürlüğü yönünden davanın husumetten reddine, dahili davalı ... Belediyesi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dahili davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) "Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti" kenar başlıklı geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

5. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelinin dahili davalı ... Belediyesinden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

A. Dahili Davalı ... Belediyesi Vekilinin Ecrimisile İlişkin Temyizi Yönünden

Temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Dahili Davalı ... Belediyesi Vekilinin Kamulaştırmasız El Atmaya Dayanan Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden

Dahili davalı ... Belediyesi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan temyiz harcının davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.