Logo

5. Hukuk Dairesi2023/329 E. 2023/6450 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporuna dayanılarak taşınmazın emsal değerlendirmesi ile belirlenen bedelin hukuka uygun olduğu, ayrıca daha önce aynı parsel için verilen ve Yargıtayca onanan karar ile benzerlik gösterdiği gözetilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı ... yönünden hüküm altına alınan bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, işbu davacı yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacı ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1929 ada 1 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin ... Büyükşehir Belediyesi ve ... Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, kullanım hakkı Milli Eğitim Bakanlığına ait olan taşınmaz ile ilgili uzlaşma başvurusunda bulunulmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, dayanak raporun denetime elverişli olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi heyetince taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabulü ile emsal incelemesi yapmak suretiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci ve 12 nci maddeleri çerçevesinde taşınmazın değerini belirlemeleri ve buna göre bilirkişilerin dava konusu taşınmazla emsal taşınmazın konum, nitelik ve vergi beyanları itibarıyla karşılaştırma yaparak benzer özellikleriyle üstün ve eksik yanlarını da belirtmek suretiyle 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi çerçevesinde her iki taşınmazı kıyaslamak suretiyle dava konusu taşınmazın değerini belirlemelerinde isabetsizlik bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunun karar vermeye yeterli ve elverişli olduğu, ilaveten aynı parselle ilgili daha evvel Dairemizin 2019/489 Esas sayılı dosyasında 2017 yılı itibarıyla m² birim fiyatının 2.237,26 TL belirlenip, bu doğrultuda verilen kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2019/9232 Esas, 2020/8573 Karar sayılı ilamıyla onanmış olması karşısında 2019 yılı açısından m² birim fiyatını 2.133,00 TL olarak belirleyen bu raporu esas alarak hüküm kurmasının davalı idare lehine olduğu, bu suretle davalı idarenin kamulaştırma bedelinin yüksek olduğu yönündeki beyanlarının yerinde olmadığı, dosya kapsamında ve el atma tarihinin 2006 yılı olması nedeniyle uzlaşma dava şartı hususunun da söz konusu olmadığı, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmü şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmış olduğu, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi, aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar dikkate alındığında yerinde olduğundan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'e İlişkin Temyiz Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'e İlişkin Temyiz Yönünden

Davalı idare vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.