"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1828 Esas, 2022/2850 Karar
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/325 Esas, 2021/132 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare, davalı ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Denizli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 353 ada 367 parsel sayılı taşınmazda yer alan 2 numaralı bağımsız bölümün kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, imar planında belediye hizmet alanında kalan dava konusu taşınmaz için %10 oranında makul bir indirim yapılmamasının Yargıtay uygulamalarına aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde kalması nedeniyle zeminine arsa niteliğine göre emsal araştırma yöntemi ile kıymet takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, belediye başkanlığının dosya arasında mevcut yazılarına göre gerek dava konusu taşınmazın gerekse bilirkişi raporunda kıyasi emsal olarak kabul edilen taşınmazın imar uygulaması sonucunda oluşan imar parseli olduğu, emsal satışın dava tarihinden önce tapuda yapıldığı özel amaç taşımadığı, emsal olma özelliğine sahip bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yanlarının hükme esas alınan bilirkişi raporunda tartışıldığı, dava konusu taşınmazın emsale göre daha değerli olduğu kabul edilerek buna göre hesaplama yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın zeminine ilişkin tespit edilen 2.900,00 TL metrekare birim fiyatının dava tarihi itibarıyla yerinde olduğu, nitekim dava konusu taşınmazla aynı mahalle ve aynı ada içerisindeki 353 ada 374 parsel sayılı taşınmaz hakkında kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında taşınmazın metrekare birim fiyatının 3.000,00 TL üzerinden belirlenerek verilen hükmün Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 05.10.2020 tarihli, 2019/12456 Esas ve 2020/7967 Karar sayılı ilamı ile vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verildiği, öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapının niteliği ve dava tarihi gözetilerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2016 yılı yapı yaklaşık birim fiyatlarına göre yıpranma payı düşülmek sureti ile değer biçildiği, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Arsa niteliğindeki Denizli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 353 ada 367 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Buna karşın; dava konusu taşınmazın mahalle ve ada numarasının hüküm fıkrasında gösterilmemesi suretiyle infazda tereddüde yol açılması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı idare vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının tescile ilişkin (1) numaralı bendinde yer alan "ilçesi" kelimesinden sonra "Salihağa" kelimesinden önce gelmek üzere "... Mahallesi" kelimelerinin eklenmesine, aynı bentte yer alan "mevkii" kelimesinden sonra "367" sayısından önce gelmek üzere "353 ada" ibaresinin hükme eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.