"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1814 Esas, 2023/140 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/172 Esas, 2021/394 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalılardan ... ve ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalılardan ... ve ... vekilleri yönünden esastan reddine, davacı idare yönünden ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan ... ve ... vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 1118 parsel sayılı taşınmazın idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığını ve noter tebligatlarının çekildiğini, taşınmaz maliklerince Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/418 Esas, 1997/277 Karar sayılı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını, mahkeme kararı ile hükmedilen bedelin de ödenmesine rağmen tapu maliklerinin ferağ işlemini yaptırmadığını ileri sürerek 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi gereğince dava konusu taşınmazın idare adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle hangi taşınmazlarının kamulaştırıldığını hatırlamadığını, idare tarafından usulü işlemler gerçekleştirilmiş ise ve müvekkil veya murisi tarafından bedel artımı davası açılmış ise bu durum gelen evrakların incelenmesinden anlaşılacağını, bu evraklar geldikten sonra konu hakkında net bilgi alınacağını, müvekkiller 1994- 1996 yıllarında bazı parseller için kamulaştırma yapıldığını ve bedel artımı için murislerinin avukata vekâlet verdiğini hatırlamadıklarını, ancak parsel numarasını hatırlamadığını, davacı taraf 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine göre tescil talep ettiğini ifade ettiğini, ancak mülga 17 nci madde uyarınca müvekkil ferağ vermeye davet edilmediğini, idare tarafından işlemler usulüne uygun olarak yerine getirilmediğinden ve ödeme ve tescil işlemleri birlikte yapılmadığından, aradan 25 yıl geçtikten sonra dava açıldığını ve yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep edildiğini, dava açılmasına sebebiyet veren müvekkil olmadığını, bu nedenle bu talebin reddi gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararı gereğince kamulaştırma davalarında davacı idare lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri hükmedilemeyeceği, davalı taraf kendini vekil ile temsil ediyor ise lehine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, kaldı ki bu bölge Kanal İstanbul güzergahı üzerinde olup, kamulaştırma amacı ortadan kalktığını bu nedenle de davanın reddini savunmuştur.
2.Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesini, aradan geçen 22 yıl geçmesine rağmen davacı idare tarafından tescil talebi ile ilgili hiç bir talep gelmediğini, açılan bu dava ile öğrendiklerini belirterek kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline bir diyecekleri olmadığını ancak davacı idare lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmemesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 478 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılardan ... ve ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili stinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idare lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kanun'na göre açılan tescil davalarında, davalıya yargılama giderinin yükletilmemesi, davalının cevap lahiyasında veya en geç ilk oturumda hazır bulunarak davayı kabul ettiğini beyan etmesi halinde mümkün olduğunu, tapu kaydı malikleri ve mirasçıları olan davalıların davadan önce tapuda ferağ için davet edilmedikleri, ancak davalılardan ..., ..., ..., ... vekilinin ilk duruşmadan önce dilekçe ibraz ederek davayı kabul ettiklerini bildirdiği, bu davalılar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 312 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu sonucuna varılmakla adı geçen davalılar yönünden davacı idare vekilinin istinaf istemi yerinde görülmediği; ancak diğer davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil için ferağ da vermediklerinden, bir kısım davalılar vekilinin istinaf itirazlarının reddine ve davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davayı kabul etmeyen davalılar aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile vekâlet ücretine karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un mülğa 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1118 parsel sayılı taşınmazın idarece kamulaştırıldığı, noter tebligatlarının yapıldığı, dava konusu parsel için taşınmaz malikleri tarafından Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/418 Esas,1997/277 sayılı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığı ve dava sonucu karar verilen bedelin icra takibine konularak, idarece ödemesine ilişkin karar alındığı, tahakkuk ve ödeme emri düzenlendiği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesi doğru olduğu gibi yargılama sırasında bir kısım davalının verdiği dilekçe ile davayı kabul ettiği anlaşılmakla 6100 sayılı Kanun'un 312 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davayı kabul eden davalılar yönünden davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu, diğer davalılar yönünden de verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar ... vd. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.