Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3343 E. 2023/9476 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmazdan geçen irtifak hakkının kamulaştırma bedeli ve pilon yeri bedelinin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlara göre belirlenen birim fiyat ve taşınmazın özellikleri gözetilerek hesaplanan değer düşüklüğü oranının adil ve hakkaniyete uygun olduğu, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1663 Esas, 2023/223 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/527 Esas, 2021/355 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin ve pilon yeri bedelinin tespiti ile davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1865 ve 1866 parsel sayılı taşınmazlarda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti, irtifak hakkı ve pilon yerinin davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine ve dava konusu irtifak ve mülkiyet hakkının davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların yüzölçümü, enerji nakil hattı ile irtifak hakkının geçiş güzergahı, tel yükseklikleri, hattın taşınmazların amacına uygun kullanımına etkisi, arta kalan kesimler ve geometrik konumu dikkate alındığında irtifak hakkı nedeniyle taşınmazlarda meydana gelen değer düşüklüğü çok az olmasına rağmen, yerleşik Yargıtay içtihatlarının aksine yüksek oranda değer düşüklüğünün yanı sıra yüksek miktarda bedel takdir edildiğini, emsal seçimi ve karşılaştırmasının hatalı olduğunu, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve dava konusu taşınmazın konum ve niteliğine göre belirlenen bedel yerinde olduğu gibi, dava konusu taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak hesaplanan değer düşüklüğü oranı üzerinden tespit edilen irtifak bedelinin ve pilon yeri bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazda değer azalışı oranının yüksek hesaplandığını, emsal incelemesinin hatalı olduğunu, idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin çok bedelin düşük belirlendiğini, dava konusu taşınmazların konumu özellikleri dikkate alındığında metrekare bedelinin çok daha yüksek alınması gerektiğini, değer düşüklüğü oranının daha yüksek alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazdan geçen irtifak hakkının kamulaştırma bedelinin ve pilon yeri bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu İstanbul ili, Sancaktepe ilçesi, Yenidoğan Mahallesi 1865 ve 1866 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi ve aynı maddenin son bendi uyarınca taşınmazların niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve irtifak hakkına konu olan bölüm dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olarak tespiti ile tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi ve dava konusu irtifak hakkı ve pilon yerinin idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3.Bilirkişi kurulu raporunda belirlenen bedel dava konusu taşınmaza komşu, benzer özelikteki Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda tespit edilen metrekare birim fiyatı ile uyumludur.

4.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi uygundur.

5.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usûl ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.