Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3370 E. 2023/9717 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini davasında, bedelin belirlenmesi ve ödenme şekli ile davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen kamulaştırma bedelinin miktarı ve ödenme şeklinin hukuka uygun olduğu, ancak davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1492 Esas, 2022/2229 Karar

HÜKÜM/KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/801 Esas, 2020/377 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Muş ili, ... ilçesi, ... köyü 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... yol ayrımı ... Karayolları yol yapım ve emniyet sahası olarak kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin tespiti ve davalı idare adına tescilini ve yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın vasfının arazi olarak kabul edilmesi gerektiğini, mücavir alan sınırları içinde olduğunu ve parselin belediye hizmetlerinden yararlanmadığını, bilirkişilerce mahallinde gerekli incelemeler yapılmadan emsal parsel belirlendiğini, yerel mahkemece müvekkil idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin kanuna ve usule aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin yeterli ve bilimsel araştırma yapmadan ve bilimsel verileri esas almadan hazırlanan raporu hükme esas aldığını, dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmeden karar verildiğini, dava konusu taşınmazın önemli bir konumda olduğunu, emsal kıyaslamasının hatalı yapıldığını, ek raporun tebliğ edilmediğini İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslama yapılarak m² birim fiyatının 144,64 TL olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi, 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile "idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hakim tarafından tespit edilen bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere’ bölümü ile ‘idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine" ibarelerinin iptaline karar verildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi ve mahkemece üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen fark bedel, davalılara karar tarihi itibarıyla ödenmeyeceğinden bu bedele ödenme tarihine kadar yasal faiz uygulanmaması Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ve derhâl ödenmesine ilişkin olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesince 08.12.2022 tarihinde karar verilmişken lehe hükmedilen vekâlet ücretinin 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenmesi hatalı olduğunu, bu nedenlerle istinaf mahkemesince 08.12.2022 tarihinde yeniden esas hakkında hüküm kurulduğundan hükmedilen vekâlet ücretinin yürürlükteki tarife gereğince belirlenmesini talep ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Muş ili, ... ilçesi, ... köyü 110 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak ve aynı bölgeden Dairemiz denetiminden geçerek belirlenen metrekare birim fiyatları ile uyumlu olarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin işlemiş faiz ve nemaları ile birlikte derhâl ödenmesine karar verilmesi doğrudur.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihine göre vekâlet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde yer alan "3400,00" sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine "9200,00" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı ... 'dan peşin alınan temyiz harcının davalıya isteniliğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.