"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydına konulan kamulaştırma şerhinin terkini istemi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 114 Ada 10 parsel numaralı taşınmazda davacı adına 3257/5090 hisse şeklinde tapuya kayıtlı bulunan taşınmazdaki davacı hissesi üzerinde bulunan ... Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü ... Bölge Müdürlüğünce konulan 05.03.2019 tarihli ve 4001 yevmiye numaralı şerhin terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı kanun) 31/b hükmü gereğince dava konusu taşınmaza ait tapu kaydına şerh işlenmesinin müvekkil idarenin haklı-meşru-hukuken korunmaya değer-üstün yararına dayandığını, davaya konu taşınmazla ilgili davacı tarafça açılan ve müvekkili idare aleyhine karar verilen Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.04.2017 tarihli ve 2017/200 Esas, 2019/748 Karar numaralı kesinleşmiş kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında, dava konusu taşınmazın müvekkili idare lehine hükmedilen tescil kararının uygulanabilmesi, hak kaybına uğramaması, dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için dava konusu taşınmazdaki davacı tarafa ait payın tescil işlemlerinin tamamlanabilmesi için 2942 sayılı Kanun'un 31/b hükmü gereği dava konusu taşınmazın tapu kaydına şerh düşürülmesinin ilgili tapu müdürlüğünden talep edildiğini, uygulamada kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davaları kesinleştikten sonra davacı tazminat bedelleri ödendiği halde tescil kararlarının ilgili tapu müdürlükleri tarafından hemen işlem yapılmaması, tescil hükmü içeren gerekçeli kararların hüküm fıkrası hakkında tavzih talep edilmesi, malik davacı tarafın payının üçüncü kişilere devrinin çok kısa bir sürede gerçekleştirilebilmesi sonucu bedel ödendiği halde tescil işlemleri yapılamadığını, bu aşamada davacı taraf adına tapuda kayıtlı taşınmazın üçüncü kişilere devrini engelleyecek hiçbir hukuki koruma bulunmadığını, eldeki davanın açılış tarihinden önce (19.11.2019 tarihinde) dava konu taşınmaz ile ilgili olarak müvekkil idare adına tapuda tescil işlemlerinin sağlanması için başvuru yapıldığına dair yazışmaların ekte sunulduğunu, tapuda tescil işlemleri tamamlanmadan tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verildiği takdirde davacı tarafın dava konusu taşınmaz üzerindeki payını devredebileceğini, devralan üçüncü kişilere karşı müvekkili idare lehine hükmedilen tescil kararının uygulanamayacağını, 2942 sayılı Kanun'un 31/b hükmü gereği dava konusu taşınmaza ait tapu kaydına şerh işlenmesinin müvekkili idarenin haklı-meşru-hukuken korunmaya değer-üstün yararına dayandığını belirterek usul ve esas yönünden hukuka aykırı davanın reddine, müvekkili idarenin dava konusu taşınmaz üzerindeki mülkiyet/irtifak hakkının korunmasına karar verilmesini, müvekkilinin tapu kadastro müdürlüğüne başvuru yapıp yapmadığı talebi hakkında işlem yapılıp yapılmadığının sorulmasına, ilgili tapu veya kadastro müdürlüğünün davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre verilmesine, müvekkili adına tescil işlemlerinin yapılması için süre verilmesine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve tapu kaydına konulan şerhin terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki açıklamaları, itirazları değerlendirilmeden davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkili davanın açılmasına sebebiyet vermediği halde aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 2942 sayılı Kanun'un 31/b hükmü gereğince dava konusu taşınmaza ait tapu kaydına şerh işlenmesinin müvekkil idarenin haklı-meşru-hukuken korunmaya değer-üstün yararına dayandığını, davaya konu taşınmazla ilgili davacı tarafça açılan ve müvekkili idare aleyhine karar verilen Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.04.2017 tarihli ve 2017/200 Esas, 2019/748 Karar sayılı kesinleşmiş kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında, dava konusu taşınmazın müvekkili idare lehine hükmedilen tescil kararının uygulanabilmesi, hak kaybına uğramaması, dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için dava konusu taşınmazdaki davacı tarafa ait payın tescil işlemlerinin tamamlanabilmesi için 2942 sayılı Kanun'un 31/b hükmü gereği dava konusu taşınmazın tapu kaydına şerh düşürülmesinin ilgili tapu müdürlüğünden talep edildiğini, uygulamada kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davaları kesinleştikten sonra davacı tazminat bedelleri ödendiği halde tescil kararlarının ilgili tapu müdürlükleri tarafından hemen işlem yapılmaması, tescil hükmü içeren gerekçeli kararların hüküm fıkrası hakkında tavzih talep edilmesi, malik davacı tarafın payının üçüncü kişilere devrinin çok kısa bir sürede gerçekleştirilebilmesi sonucu bedel ödendiği halde tescil işlemleri yapılamadığını, bu aşamada davacı taraf adına tapuda kayıtlı taşınmazın üçüncü kişilere devrini engelleyecek hiçbir hukuki koruma bulunmadığını, eldeki davanın açılış tarihinden önce (19.11.2019 tarihinde) dava konu taşınmaz ile ilgili olarak müvekkil idare adına tapuda tescil işlemlerinin sağlanması için başvuru yapılmasına rağmen tapu müdürlüğü tarafından işlem yapılmaması/geç işlem yapılması nedeniyle müvekkil idareye kusur atfedilemeyeceğini, şerh terkinin gecikmesinin tamamen Serik Tapu Müdürlüğüne ait olduğunu, taşınmazla ilgili olarak davacı tarafça açılan Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.04.2017 tarihli ve 2017/200 Esas, 2019/748 Karar numaralı kararın kesinleşmesinden hemen sonra müvekkili idare adına tapuda tescil işlemlerinin sağlanması için gerekçeli kararın ve kararın eki hükmündeki fen bilirkişi raporu (ve kroki) ve kesinleşme şerhinin ilgili tapu ve/veya kadastro müdürlüklerine gönderildiğini, tescil işlemlerinin sağlanması için başvuru yapıldığına dair resmi yazışmaların cevap dilekçesi ekinde sunulduğunu, tapuda tescil işlemleri tamamlanmadan tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verildiğini, davacı tarafın dava konusu taşınmaz üzerindeki payını devredebileceğini, devralan üçüncü kişilere karşı müvekkili idare lehine hükmedilen tescil kararının uygulanamayacağını, 2942 sayılı Kanun'un 31/b hükmü gereği dava konusu taşınmaza ait tapu kaydına şerh işlenmesinin müvekkili idarenin haklı-meşru-hukuken korunmaya değer-üstün yararına dayandığını, başvurusuna rağmen davanın kabulüne karar verilse bile, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılması; davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının müvekkiline ve tapu müdürlüğüne başvuru yapmadan dava açmasının da dürüstlük kuralına ve dava hakkının kötüye kullanılmaması kuralına aykırı olduğunu belirterek resen gözetilmesi gereken sebeplerle de kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı aleyhine açılan kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılan tazminat davasının kabul ile sonuçlandığı, mahkemece verilen hükümle birlikte irtifak hakkının da davalı idare adına tesciline karar verildiği, kararla birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 28 inci maddesi gereğince hüküm özetinin tapu müdürlüğüne bildirildiği ve tapuda irtifak hakkına ilişkin mahkeme kararı ile ilgili şerhin de işlendiği, irtifak hakkının tesciline ilişkin hükmün kesinleştiği 26.09.2019 tarihinden, terkin dava tarihi olan 01.02.2021 tarihine kadar yaklaşık 1,5 yıllık süre geçtiği, taşınmazın tapu kaydındaki devir ve temliki engelleyen tedbir mülkiyet hakkını sınırlandırdığından bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunduğu, davalı idarenin yazısı üzerine konulan şerhin, irtifak hakkına ilişkin hükmün kesin olmasına rağmen aradan geçen yaklaşık 1,5 yıllık sürede kaldırılmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 7 inci ve 31 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.