Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3437 E. 2023/10514 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davaya konu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve bu taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların karayolları şube sahası tesisi amacıyla kamulaştırıldığı ve davacı idare adına tescili gerekirken, yol olarak terkinine karar verilmesi doğru olmadığından, bu husus düzeltilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1464 Esas, 2023/45 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/37 Esas, 2021/228 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili, yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Zonguldak ili, ... ilçesi, Çalca Mahallesi 484 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 5.927,48 m2lik kısmı ile 483 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 995,48 m2lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların davalılar tarafından akaryakıt istasyonu tesisi kurmak üzere satın alındığını, dağlık tepelik olan arazinin yapılan harcamalar sonucu yol seviyesine kadar getirildiğini, bedel tespitinde söz konusu harcamaların da dikkate alınması gerektiğini, taşınmazların kısmi kamulaştırılması nedeniyle arta kalan kısımların değer kaybına uğrayacağını, konumu itibarıyla objektif değer artışı uygulanması gerektiğini savunarak, taşınmazların gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedele 18.06.2021 tarihinden karar tarihi olan 14.07.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalılara tapudaki hisseleri oranında derhâl ödenmesine, davaya konu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, bilirkişi raporunun açıklayıcı olmayıp rapora karşı itirazlarının karşılanmadığını, hükme esas alınamayacağını, objektif değer artışı uygulamasının yerinde olmadığını, davaya konu taşınmazların her ikisinin de kısmi kamulaştırılmasına rağmen bedel tespitinin tamamı için yapıldığını, bu hususun gerekçelendirilmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedel tespitinde taşınmazlar için davalılar tarafından yapılan harcamaların dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, uygulanan objektif değer artış oranının düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının ve objektif değer artış oranının yerinde olduğu, davalılar tarafından taşınmazların ihyası amacıyla yapıldığı ileri sürülen masrafların dava konusuyla doğrudan ilgisinin bulunmadığı, taşınmazların kısmi kamulaştırılması nedeniyle arta kalan kısımdan faydalanma imkanının ortadan kalkacağı dikkate alındığında, taşınmazların tamamının kamulaştırılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu, davacı idare vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmediği; ancak ek beyan dilekçelerinde belirttiği hususların dikkate alınamayacağı gerekçesiyle taraf vekillerinin ayrı ayrı istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca şube sahası niteliğindeki kamulaştırmaya konu taşınmazların yol olarak terkinine karar verilemeyeceğini, davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüş olup; kamulaştırmadan arta kalan alanlarının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumları dikkate alınarak tamamının bedeline hükmedilmiş olması da yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere,uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre; davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Davaya konu taşınmazların karayolları şube sahası tesisi amacıyla kamulaştırıldığı anlaşılmış olup, kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili yerine, yol olarak terkinine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "yol olarak tapudan terkinine" ibaresinin çıkarılarak yerine "davacı idare adına tesciline" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.