Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3453 E. 2023/10659 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve hükümdeki sehven oluşan yazım hatası uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazdaki yola terk oranının doğru hesaplandığı, bilirkişi raporunun ve kamulaştırma bedelinin usul ve yasaya uygun olduğu, hükümdeki sehven oluşan yazım hatasının ise kararın özüne etki etmediği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/721 Esas, 2023/198 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Düzce ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 556 ada 6 parsel (193 ada 44 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu taşınmazın bulunduğu mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra tespit edilerek gerçek rayiç değer üzerinden hesaplanacak kamulaştırma bedelinin sıra cetveli yapılarak öncelikle müvekkilin SGK ve vergi borçlarının ödenmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.12.2019 tarihli ve 2018/511 Esas, 2019/488 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile kıymet takdir raporunda belirlenen bedelin davalıya derhal ödenmesine, kalan bedelin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli ve 2020/607 Esas, 2020/977 karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırma yöntemi ile değer belirlenmesi doğru olduğu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak alınan ... Mahallesi 555 ada 2 parsel sayılı taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, dava konusu taşınmazın imar uygulaması görmemiş kadastro parseli, emsal taşınmazın ise 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi çerçevesinde imar uygulaması görmemiş olmakla birlikte aynı Kanun'un 15 ve 16 ncı maddeleri gereğince uygulama görmüş bir imar parseli olduğu, buna göre; evveliyatının 182 ada 66 parsel olup bu parselin 01.10.2018 tarih ve 6374 yevmiye numaralı işlem ile 555 ada 1 ve 2 parsellere ayrıldığı, aynı zamanda 162,82 m²lik kısmının yola terk edildiği tespit edilmekle, bilirkişi raporunda emsalden söz konusu yola terk oranının düşülmemesinin hatalı olduğu tespit edildiğini, bilirkişi raporunda doğru emsal karşılaştırma yöntemi ile hesaplama yapılarak bedel belirlendiği, bilirkişi kurulunun kanuna uygun olarak oluşturulduğu, yola terk oranı ile ilgili hatanın dışındaki esasa ilişkin diğer hususlardaki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı; ancak emsal taşınmazın 3194 sayılı Kanun'un 15 ve 16 ncı maddeleri çerçevesinde imar uygulaması görerek 182 ada 66 parselden geldiği, bu parselin uygulama ile ifraz olunarak 555 ada 1 ve 2 parsellere ayrıldığı, parsel sorgu sisteminden ve tapu kayıtlarından yapılan incelemede 555 ada 1 parselin 4202 m², 555 ada 2 parselin ise 405,62 m² büyüklüğünde oldukları, yola terk miktarının ise 162,82 m² olduğu, buna göre eski 182 ada 66 parselin toplam alanının 4770,44 m² olduğu, dolayısıyla yola terk oranının %3,41 olup emsalin dava tarihindeki birim fiyatından bu oranın düşülmesi gerektiği belirlendiğinden İlk Derece Mahkemesi kararında, emsalin yola terk oranının düşülmemesi nedeniyle davacı aleyhine 10.487,37 TL miktarında daha yüksek kamulaştırma bedeli belirlendiği ve bu miktarda iade yapılması gerektiği, kamulaştırma konusu olan kısmın yüzölçümü 933,04 m² olup, bütün hesaplamalar bu doğrultuda yapıldığı halde kararda sehven 993,04 m² olarak belirtilmesi de doğru olmadığı gibi; davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden ve 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderlerinden davacı idare sorumlu olduğundan, ayrıca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi halinde Anayasa'nın 46 ncı maddesinde düzenlenen "gerçek karşılığın ödenmesi" ilkesi ve dolayısıyla da mülkiyet hakkı ihlali söz konusu olacağından davanın niteliği gereğince davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru görüldüğünden davacının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci altı bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz kadastro parseli, emsal alınan taşınmaz ise 3194 sayılı Kanun'un 15 inci ve 16 ncı maddelerine göre yola terk ve ifraz sonucu oluşmuş imar parseli olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranının araştırılarak tespit edilecek oranda dava konusu taşınmazdan düzenleme ortaklık payı düşülmesi gerektiği halde, yazılı şekilde emsal taşınmazın yola terk oranı üzerinden indirim yapılmak suretiyle yetersiz araştırma ve eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmaza uygun emsal seçilmediğini, dava konusu taşınmazın imar planında ticaret alanında kalmakta iken emsal alınan taşınmazın imar planında "resmi kurum" alanında kaldığını, raporda incelenen dört emsalden fiyatı en değerli olanın emsal olarak alındığını, bildirdikleri emsalin değerlendirmeye alınmama sebebinin bilirkişi kurulunca açıklanmadığını, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerlerinin de incelenmediğini, ayrıca hükümde dava konusu taşınmazın 993,04 m²lik kısmının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmişse de dava konusu taşınmazın tamamının 933,04 m² olup, tamamının yol olarak terkin edilmesi için dava açıldığını, hükmün infazında sorun yaşanmaması için bu hususun da düzeltilmesi gerektiğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, eksik incelemeye dayalı bilirkişi kurulu raporu neticesinde davanın kabulü ile fahiş kamulaştırma bedeli tespit edildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı olması sebebiyle bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda takdir edilen m² birim fiyatının piyasa rayicinin çok altında belirlendiğini, davacı vekilinin kamulaştırma bedelinin fahiş olduğu iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bedelin düşük belirlendiğini, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan 269,85 TL onama ve 1.330,00 TL başvuru harçlarının alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.