Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3492 E. 2023/11140 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arsa niteliğinde olduğu gözetilerek emsal karşılaştırılması yoluyla değer tespiti yapılması gerektiği, ayrıca mahkeme kararında bedelin davacı idareden alınıp davalıya verilmesine hükmedilmesinin doğru olmadığı değerlendirilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/172 Esas, 2021/398 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Kepez ilçesi, ... Mahallesi 28062 ada 59 sayılı parsel sayılı taşınmazın 1317,42 m²lik kısmında tesis edilecek irtifak hakkı bedelinin tespiti ile irtifak hakkının davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın meskun mahalde yer aldığını, ilgili Kanun'da meskun mahal; il, ilçe kasaba, köy, mezra gibi insanların sürekli veya geçici olarak bulundukları, yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi kamu hizmetlerinden istifade ettikleri toplu yaşam alanlarını ve bu alanların bitiminden itibaren 500 m uzaklıktaki mesafe olarak tanımlandığını, kanundaki bu tanıma göre belediye mücavir alanında yer alan dava konusu taşınmazın belediye hizmetlerinden de yararlandığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, taşınmazın taşıdığı nitelikler bakımından arsa olarak kabul edilmesi gerektiğini, kamulaştırılacak taşınmazın ilçeye yakın bir vaziyette olduğunu, imar planı dışında olan taşınmazın mücavir alan içerisinde belediyenin vermiş olduğu "her türlü" hizmetten faydalandığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 19.02.2016 tarihli ve 2014/595 Esas, 2016/38 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama uygulama sitesinden edinilen bilgilerden dava konusu ... Mahallesi 28062 ada 59 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşıldığından emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin yüksek hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Davacı idareye bloke ettirilen kamulaştırma bedelinin ödenmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 inci bendinin ikinci fıkrasının hükümden çıkartılmasına yerine, "Dava konusu taşınmazın irtifak kamulaştırma bedelinin 123.118,14 TL olarak tespitine, dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından ilk kararla tespit edilen 34.888,00 TL' ye davanın yasal 4 aylık sürede sonuçlandırılamamış olması nedeni ile 13.04.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 19.02.2016 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, bozma sonrası tespit edilen fark bedel 88.230,14 TL 'ye ise 13.04.2015 tarihinden 02.05.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, tahsilde tekerrürlük olmamak kaydıyla bedelin tüm fer’ileriyle derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına" ibaresi yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.